TRABZON HABER SUN -
15 Temmuz 2016 Cuma günü gecesi Aziz Türk Milleti, Türk ve İslam düşmanlarının
yerli ve dış desteklerine karşı büyük bir zafer kazanmıştır. Bu isyancı
terörist ihanet odaklarına karşı direnişte şehit olan kardeşlerimizi rahmetle,
aziz gazilerimiz de minnetle anıyoruz.
Emperyalizmin
işbirlikçisi iç ve dış destekli hainler önce, İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nü ulaşıma
kapattılar, kendilerine emanet edilen millet malı tankları ve tüfekleriyle halkımızın
üzerine geldiler, sivil halka ateş açtılar, katliam yaptılar..! Ankara'da F16'lar
alçak uçuş yaparak halkın gönlüne korku salmaya çalıştılar.
Halkımız,
Televizyon yayınlarında Boğaz Köprüsü'nde bir takım aldatılmış askerlerin
kontrol yapmaya çalıştıklarını gördüklerinde bir şeylerin ters gitmeye
başladığını fark ettiler.
Hareketlilik
başlar başlamaz; Devleti yönetenler, resmi kurum ve kuruluşlar ve halkımız
olayı anlamaya çalışıyorlar, üst makamlara ve yetkili makamlara rağmen ters bir
şeylerin olamayacağını düşünüyorlardı!..
Nitekim
o zamanın Başbakanı Binali Yıldırım 'Askeri bir kalkışma (isyan)!'
olduğunu açıklayınca, herkesin kafasına; "Kim yapıyor bu
darbeyi, bu ihaneti?" sorusu takılmıştı!.
Bu
hareketlilik üzerine bir çok Televizyon normal yayın akışını durdurarak olağanüstü
yayına geçerek, kesintisiz canlı yayın yapmaya, halkı bilgilendirmeye başladı. Ankara
ve İstanbul'daki askeri hareketlilik sokağa yansımaya başladı. Olayın
vahametini gören vatanın ve milletin birliğinden yana olan askeri ve emniyet
güçleri, TBMM, resmi ve sivil yetkililer, teyakkuza geçti.
Ankara'da
Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Kızılay ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı, İstanbul'da ise Valilik ve askeri
ve emniyet güçleri Taksim meydanı, Boğaziçi Köprüsü, Sabiha Gökçen Havalimanı
ve Çengelköy'de yerini aldı.
Genelkurmay
binasından silah seslerinin geldiğine dair bilgilerin alınması üzerine ilk
açıklama, aynı gece saat 23.01'de Başbakan Binali Yıldırım'dan geldi. Başbakan Yıldırım,
askerin içindeki bir grubun kalkışma yaptığını açıkladı.
Ülke
genelinde canlı yayın yapan bir çok duyarlı TV Kanalları bu isyan hareketine kalkışanların
kim olduklarını anlatmaya ve halkı aydınlatmaya başladı.
Saat
23.30'da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin internet sitesinde yasa dışı “Yurtta Sulh
Konseyi” imzalı bir ihanet bildirisi yayınlandı.
Saat
23.45'te de isyancı bir grup asker, TRT'ye silahlarıyla zorla girdi ve TRT'de, TSK
tarafından ‘yönetime el konulduğuna dair darbe bildirisi’ bayan spikere silah zoruyla
okutuldu.
Milli
Savunma Bakanı Fikri Işık'ın bu bildirinin ‘korsan bildiri’ olduğunu açıklamasının
ardından canlı cep telefonu konuşması televizyonlara yansıyan Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, isyanı doğrulayarak, halkı; Gladyo'cu (Kontrgerillacı), düşman ülkelerin,
dış istihbarat teşkilatlarının ve emperyalizmin kuklası, dinler arası diyalog istismarcısı
FETÖ'ye karşı direnişe çağırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine Halk, Cadde ve Meydanlara ve saldırıya uğrayan ya da uğması
muhtemel kurumların önlerine dolmaya ve ardından da tanklara karşı direnişi
başladı. İsyana karşı çıkan bu milletin bu devletin birlik ve beraberliğinden
yana olan askerler ve polisler de, dış destekli isyancı hainlere karşı çatışırken,
halk da sokak, cadde ve meydanlarda ölüm pahasına isyana karşı durarak, tankları
durduruyordu. Gece olmasına rağmen halkımız isyancılara karşı iman kuvvetiyle
meydanlara akın etmeyi sürdürmüşlerdi.
Ve
Büyük Türk Halkı, Büyük Türk Milleti; düşman ve dış istihbarat teşkilatlarının
ve emperyalizmin, gladyo'nun işbirlikçisi,
dinler arası diyalogcu FETÖ'ye, kandırılmış kıta ve ajan provakatörlerine karşı,
başta Devleti, Kutsal Vatan Güzel Türkiye'mizi ve genç nesillerin geleceğini Allah'ın
(C.C.) izni ile bir kez daha kurtarmıştı.
Allah'ım..!
Vatanın,
Milletin, Devletin ve Ümmetin Bekâsı için Gayret gösteren, bin yılı aşkın bir
süreden beri bu coğrafyada Kur'an-ı Âzimüşşan'ın ve Türk ve İslam Dünyası'nın
bayraktarlığını yapan Kahraman Ordumuzu, Mehmetçik'lerimizi, Güvenlik
Güçlerimizi ve Kahraman Polislerimizi karada, denizde ve havada ve her türlü
şart altında, gizli ya da aşikâr her türlü düşmanlara karşı muzaffer et,
zaferler ihsan kıl! Amin...
Bütün şehitlerimize
Allah'tan rahmet diliyor, hepsini rahmetle anıyor, gazilerimize; sevgi, muhabbet
ve saygılarımızı sunuyoruz…
Bu vesile ile;
ALLAH'ın inayetini, Büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk'ün "GENÇLİĞE
HİTABESİ"ni asla akıllardan çıkarmamalıyız.
15.07.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder