(ALINTI: www.haber61.net - 01 Ekim 2010 / 18:10)
Trabzonspor eski asbaşkanı Erol Tuna açıklamalarıyla gündemi değerlendirdi. haber61 net’e konuşan Tuna her zaman ki gibi sorumluluk duyarak cümlelerini özenle seçti.
-Başkan adayları arasında isminiz geçiyor, kararınızı verdiniz mi ?
Kamuoyunda benim adımın başkan adayları içersinde geçmesi beni
gururlandırıyor. Ancak TRABZONSPOR KULÜBÜNÜN ŞU ANDA GÜNDEMİ BU DEĞİL. BUNDAN DOLAYI şu anda ben ADAY DEĞİLİM. Bu kulübün önünde önemli maçlar var. Kulübü kongre havasına sokmak yanlış. Kongreye zaten bir süre daha var. Bir süre sonra gelişmeler neyi gösterir bilemiyorum. Ama Trabzonspor'u kongre havasından uzaklaştırmak gerek Şuan bunları konuşmak biraz erken. Kamuoyunda başkan adayı olmam yönünde tabiî ki baskı alıyorum.Futboldan anlayan, bu kulüp te geçmişte yöneticilik yapanlar bu yönde TEKLİFDE BULUNUYORLAR.Ancak konuşmak için erken. Şu anda kulübü kongre havasına sokmak, bunu gündemde tutmak kulübede bize de zarar verir. O daha sonranın işi. Kararımı ZAMANI GELİNCE açıklarım.
Sizin döneminizde kurmaya çalıştığınız kurumsal yapı çalışmaları durdu gibi. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?
Bizim dönemimizde kurmuş olduğumuz kurumsal yapı durmadı, aksine halen devam ediyor. Yönetimin 3-ya da 4 aydır toplantı yapmadığı yönünde duyumlar alıyoruz. Bu doğruysa ve bu kulüpte işler buna rağmen aksamıyorsa o bizim dönemimizde kurulan kurumsal yapıdan kaynaklanıyordur. Muhasebe finans pazarlama departmanları var. Hepsi çalışıyor. ÇOK MEMNUN EDİCİ
BİR DURUM.
-Siz görevdeyken Trabzonspor'un doğru yönetilmesi halinde paralı yöneticiye ihtiyacı yoktur diyordunuz,halen o görüşte misiniz ?
HANGİ ÖLÇEKTE OLURSA OLSUN Trabzonspor'un MADDİ ANLAMDA yönetici katkısına çok fazla ihtiyacı yok. Bugünkünden daha büyük bir Trabzonspor yaratmak istiyorsak Trabzonspor'un kaynakları ve alt yapısı Buna müsait. Trabzonspor'a para vererek değil Trabzonspor'un kaynaklarını doğru yöneterek de sonuca varırsınız. Bizim dönemimizde bunu başardık bizden önce Faruk bey yönetimi de bunu başarmıştı. Trabzonspor'un, YÖNETİCİLERİNİN MADDİ KATKISINA ihtiyacı yok ,YÖNETİCİLERİ TARAFINDAN doğru yönetilmeye ihtiyacı var.. Bu bizim kulübü yönettiğimiz dönemde sloganımızdı. Trabzonspor herkesten zengin. Yapılan araştırmalar Trabzonspor'un marka değeri olarak çok önde olduğunu zaten ortaya koyuyor. Trabzonspor'un 5 milyon taraftarı var. Kimin bu kadar taraftarı var. BU BİR ZENGİNLİKTİR.
-Şenol Güneş iki maç kazandı ,Galaksilere gönderildi iki maç kaybetti eleştirilmeye başlandı. Güneş'e haksızlık yapılıyor mu size göre.
Güneş'i eleştirmek kimin haddine. O kendini geliştirmiş dünyaya ispat etmiş bir isim. TÜRKİYE SINIRLARI AŞMIŞ BİR İSİM.BİZİM MEDARI İFTİHARIMIZDIR. Yaptıkları da ortada . Verdiği mesajlara bir bakın. Hata yaptığını düşündüğünde kamuoyunun önüne çıkıp özür dileyecek kadar erdemli bir insan. Trabzon'da onu eleştirecek yargılayacak insanların bilgi birikiminin çok üst düzeyde olması gerekir. Şenol hoca ,TRABZON VE Trabzonspor için büyük şanstır. Güneş'i eleştirmek herkesin haddi değil . Onu herkes eleştiremez, eleştirmemeli. O bu kulüp için büyük şans. Ona hepimiz destek vermeliyiz.
-Trabzonspor Borçsuz yönetilebilir mi. Çünkü kulübün kapısına kilit vursak bile günlük 8 milyar gideri var deniyor?
Gayet tabi yönetilebilir. Bakın biz 2002 de göreve geldik 5 eylül 2004 de görevi borçsuz devrettik. Biz göreve geldiğimizde kulübün her tarafa çok borcu vardı. Kulüplerle arası kötüydü. Biz bu borçların TAMAMINI ödedik. Görevi devrederken sadece KDV borcumuz vardı. Bunun dışında, kulübü BORÇSUZ devrettik. Fatih, Gökdeniz, Hüseyin’de kadrodaydı.
-Siz yönetime geldiğinizde bir sözünüz var. Trabzonspor gibi büyük bir kulüp akşamdan yapılan yarım saat toplantıyla yönetilemez.
Ben kulübe geldiğim zaman dedim ki bu iş ciddi bir İŞTİR arkadaşlar. Bu bir golf kulübü, Tenis kulübü değil. Trabzonspor kulübü stres atma yeri değil. Burası çalışmaya, yeniliğe ihtiyaçlı bir yer. Kaldı ki rakiplerimiz var, ilk rakiplerimiz Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray bizim bunların karşısında güçlü olmamız lazım. Çünkü bizim doğamızda olan mücadele, hırs kazanma azmidir. Burayı kendi işimiz gibi görmemiz lazım. İlk olarak yönetim kurulu toplantılarını gündüz saat 13:00'da yaptık. Çünkü Trabzonspor yorgun kafayla ve akşam saat 19 oo dan sonra yapılacak toplantılarla yönetilmez. Bunun faydasını görüp görmediğimizi sorarsanız, dönemimizin karnesine bakıp bunu rahatlıkla anlarsınız. Ben şu anda kulübü alacak olsam yine aynısını yaparım. Bugün hükümetin çalışmasına bakarsanız ondan da bir örnek alırsınız. Her pazartesi günü Bakanlar kurulu toplantısı, her Salı günü grup toplantısı, her Perşembe günü Milli Güvenlik Kurulu Cumhur Başkanı Başbakan bir araya geliyor . Çalışmayı görüyor musun. Şimdi ülkenin performansı nerede? Beğen beğenme işte performans ortada.
-Trabzonspor'un telaffuz edilen borcu 160 Trilyon civarında. Eğer söylenen rakam buysa Trabzonspor bundan sonra hamle yapabilir mi? Yatırımlar, Transfer yapabilir mi veya bu borç nasıl sıfırlandırılır.
Yapabilir. Ben 160 Trilyon lira borçtan korkmam. Hiçbir şey olmaz . Trabzonspor bunun altından rahatlıkla kalkar. Yeter ki devamlı olarak söylediğim gibi "Paralı değil , parasına güvenen değil, Bilgisine güvenen, yönetme kabiliyetine güvenen , insanlar yönetime gelsin, gerisi hiç önemli değil"
-Yani yaygın olan bir görüş var. Paralı başkan gelir, parayı verir transfer yapar kulübü kurtarır.Buna katılıyor musunuz?
Yok ki böyle bir şey. Hiç olmadı ki. Trabzonspor tarihinde değil futbol tarihinde böyle bir şey olmadı. Kim ne parası vermiş. Fenerbahçe kulübüne Aziz Yıldırım para mı veriyor, Adnan Polat Galatasaray'a para mı veriyor? Var mı böyle bir şey.
Trabzonspor'u siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir şirket olarak Holding olarak değerlendirirseniz, açarsınız Koç Holding'in internet sitesine girersiniz yönetim kuruluna bakarsınız üstten aşağıya. İlk üst sıralarda birkaç tane patron ismi gördükten sonra diğerlerine bakarsınız, hepsi profesyonel adamlar. Amerikalı, Alman, Çin var, Türkiye'den var her yerden var. Bu denli işler çevriliyor işte bu işi bilen profesyonel adamlar çeviriyor.
Trabzonspor yarışmacı bir kulüp. Yarışacak, kazanacak. hem sahada kazanacaksın hem kulüpte kazanacaksın. Kulüp performansı ve saha performansı önemli, ve her ikisinde de kazanacaksın. Şimdi TEKNİK DİREKTÖR sahada antrenman yaptırıyorsa, içeride de yönetimin de antrenman yapması lazım, yani onlarda çalışacak.
-Trabzonspor camiası kongre havasına erken mi girdi. Bu kulübe zarar verir mi ?
Trabzonspor'da şu anda gündemde konuşulan konular çok yanlış. Bizim çok iyi giden bir takımımız var. İyi de bir hocamız var. Daha ne istiyoruz ki. Ben bir taraftar olarak, eski bir yönetici olarak bunu istiyorum. Şu an başka şeyleri konuşmamız lazım. Benim Başkanlığa aday olup olmayacağımı, konuşmamamız lazım, adımın geçmemesi lazım, bir başkasının adı geçmemesi lazım. Bu konularda çeşitli görüşler seslendiriliyor spekülasyonlar yapılıyor. Bunlar yanlış arkadaşlar bu spekülasyonları yapanlar kendilerini nasıl gündemde tutacağının, kulübü nasıl kullanacağının hesapları peşinde. Bizim böyle bir işimiz yok. Bizim şu anda Pazar günü Beşiktaş'la maçımız var. Maç öncesi TAKIMIMIZA, HOCAMIZA ve YÖNETİMİMİZE MORAL VERMEMİZ GEREKİR .
-Büyük maça böyle hazırlanmamız lazım.
Yok işte falancı başkan olacakmış, işte başka bir arkadaşımızın açıkladığı gibi "yönetimde olmam biz aile olarak yönetimde olmayız yaparsak başkanlık yaparız" falan filan gibi söylemler içerisinde olmamalıyız.
-Trabzonspor 'da yöneticilik yapmadan başkan adaylığı için ismi geçenler var. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz. Hiç yöneticilik yapmadan başkan olanlar daha mı çok hata yapar ?
Ben arzu ederim ki başkan olmayı düşünenler Trabzonspor'da önce yöneticilik yapsalar, KULÜP YONETİCİLİĞİNİ öğrenseler . Bu FUTBOL YÖNETİCİLİĞİ BAŞKA İŞLERE BENZEMEZ . Bakın ne yöneticiler geldi buraya, ne başkanlar geldi. Başarılı olanı var ,olmayanı da var. İyi iş adamlarımız, isim yapmış iş adamlarımız keşke, önce kulübümüzde yöneticilik yapsalar da ,ondan sonra kendilerini başkanlığa hazırlasalar. Direk başkan olarak gelip de sonra başarısız olarak gitmek hem Trabzonspor'a, hem de onlara zarar verir. Trabzonspor ve TRABZON kazanacakken kaybeder.
Bakın size en iyi örnek F.Bahçe yöneticisi Ali Koç,kaç yıldan beri Fenerbahçe'nin yöneticisi .İstese hiç yöneticilik yapmadan o kulübe başkan olamaz mıydı ?. Niye Aziz beyin listesine girdi. Bir başka örnek Nihat Özdemir.Bakın kaç yıldan beri yönetici. Hakeza Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören başkan olmadan kaç yıl yöneticilik yaptı Beşiktaş'ta. Bizim kulübümüz de de başkanlığı düşünen arkadaşlarımız hani böyle yapsalar. Onları biz hazırlasak başkanlığa. Öyle" ben yönetici değil ancak başkanlık yaparsam gelirim",söylemleri başarının garantisi değil.
Trabzonspor'da kongrede başkanlık için adı geçenler şu söylemde "ben kimseyle yarışmam "bunu nasıl karşılıyorsunuz.Trabzon'da uğrunda yarışılmayacak bir kulüp mü ?
Şu anda Trabzon'un da mevcut başkanı var ve kulübün kimseye ihtiyacı yok , Futbol işi diğer işlere benzemez , hiç affı yoktur futbolun. Kimse Trabzonspor üzerinden isim yapmaya çalışmasın, bu doğru bir yaklaşım değil. Kulübümüzden herkes faydalanıyor.Kulübümüz Allah için toprak ana gibi.
Kimse de kulübü şikayet edemez. Ben görüyorum bazı genç idareciler şikayet ediyor. Bu kulübü hiç kimse şikayet edemez. Bu kulüp içerisinden çıkmış bakanlarımız, milletvekillerimiz var. Bu kulüp içerisin de de artık bazı eski yöneticilerimiz BİLGİ VE GÖRÜŞLERİNİ ZAMANINDA KULLANSIN. Şu anda Trabzonspor'un o derdi yok. Neden farklı konuları gündeme getiriyorlar ki, bunlara hiç gerek yok,
Bakın " birisi ben başkan olacağım, bir diğeri ben yönetici olmam başkan olurum" diyor, bir başkası diyor ki "Ben hazırım". Bir diğeri ise "ben kimseyle yarışmam" diyor. Neden yarışmayacaksın ,öyle şey mi olur. Dediğim gibi bunları konuşmak için erken ve zamanı da değil. Ama öteki taraftan da kimse kimseye , yol vermesin kimseyi ayağa kaldırmasın. Trabzonspor'un gerçek sahibi hepimiziz. Şu anda
kimin bize ihtiyacı var? 'Takımın". Kimin desteğe ihtiyacı var "Şenol Güneş'in". Kimin desteğe ihtiyacı var "Yönetimin". O zaman biz onların yanında olmalıyız. . Şu anda bu kulübün başkanı da var, yönetimi de var hocası da futbolcusu da var
-Başkan Şener'in bir açıklaması var, biz futbol takımından çekilip, futbol takımının idaresini yalnızca Şenol Güneş'e bırakıp kulübün diğer işleri ile daha yakından ilgilenmek istiyoruz bu konuda ne diyorsunuz
Yok, bu onların kendi görüşü ama benim böyle bir düşüncem YOK olamaz.
TARAFTARIMIZA BAŞARILARIMIZIN KONUŞULACAĞI BİR SEZON DİLİYORUM.
Röportaj: Orhan Çavuşoğlu/haber61.net