3 Eylül 2019 Salı

VALİ USTAOĞLU: "BAŞARILI OLMAK GÜZELDİR, BU BAŞARIYI SÜREKLİ HALE GETİRMEK DAHA DA GÜZELDİR"

TRABZONTrabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, 2019 yılı Yüksek Öğretim Kurumları (YKS) Sınavı'nda ilk bine giren 31 öğrenciyi ağırladı.


Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen programa Vali Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Milli Eğitim Müdürü Hızır Aktaş, okul müdürleri, öğrenciler ve veliler katıldı.

"BAŞARI SÜREKLİLİKLE GELİR"

Buradaki konuşmasında Vali Ustaoğlu:

"Başarılarınızdan ötürü sizleri tebrik ediyorum. Düzenli ve disiplinli çalışmanın karşılığında başarı kaçınılmazdır. Trabzon ilkleri başarmış bir şehirdir. Her zamanda ön sıralarda yer almıştır. Son yıllarda eğitimde çok özel kademeler kaydettik. Daha iyisi için çalışacağız. Başarılı olmak güzeldir, ancak bu başarıyı sürekli hale getirmek, daha da güzeldir.

Bu gün burada üniversite sınavında ilk bine giren öğrencilerimize ödüllerini vereceğiz. Onların başarılarını kutlayacağız. Bize yaşattıkları bu gururdan ötürü kendilerini tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum. Bu başarıda emeği geçen milli eğitim camiamızın tüm çalışanlarına ve çocuklarımızın en büyük destekçileri olan ailelerine teşekkür ediyorum" dedi.


Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Vali Ustaoğlu:

"Sizlere en büyük tavsiye hangi işi seviyorsanız o alanda çalışmalısınız. Temennim arzu ettiğiniz bölümlere kavuşmanız ve çok başarılı olmanızdır" dedi.


YKS SINAVINDA İLK BİNE GİREN ÖĞRENCİLERİMİZ:

Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Emirhan ŞAHİN,
Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Beyza ÖZEN,
Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Arman ÖZCAN,
Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Furkan KÖROĞLU,
Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Ömer Faruk KESKİN,
Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Ayşenur BAYRAKTAR,
Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Muhammet Hut EKBER,
Yomra Fen Lisesi Öğrencisi; Fatih BAYKAL,

Kanuni Anadolu Lisesi Öğrencisi; Muhammet Taha BOSTANCI,
Kanuni Anadolu Lisesi Öğrencisi; Miraç ÇAKIR,
Kanuni Anadolu Lisesi Öğrencisi; Muhammet Semih YAROĞLU,
Kanuni Anadolu Lisesi Öğrencisi; Ahmet Sezgin GÜLAY,

Tevfik Serdar Anadolu Lisesi Öğrencisi; Alper YILDIRIM,
Tevfik Serdar Anadolu Lisesi Öğrencisi; Erva ATEŞ,
Tevfik Serdar Anadolu Lisesi Öğrencisi; Mustafa Taha ŞAHİN,
Tevfik Serdar Anadolu Lisesi Öğrencisi; Selin SÜMERTAŞ,

Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Muhammed Said DÖNGEZ,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Tufan Kıvanç KURT,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Alper AYDIN,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Meliscan UZUNŞİMŞEK,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Şevval AYDIN,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Murat BAYRAKTAR,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Cemre BÜLBÜL,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Akif Emre ÖZHAN,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; Berkehan KUTLU,
Trabzon Merkez Fen Lisesi Öğrencisi; İkra Elif YENİÇERİ,

Trabzon Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencisi; Nursena KÜÇÜK,
Trabzon Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencisi; Ecem Melek SAĞLAM,
Trabzon Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencisi; Merve ZENGİN,
Trabzon Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencisi; Aybike YILDIRIM,
Trabzon Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencisi; Ömer KÜÇÜK.

03.09.2019

47 PROJEYE 71.5 MİLYON TL'LİK HİBE

TRABZON - Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Trabzon İl Koordinatörü Şansal Aydoğdu, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu'nu ziyaret etti.


Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu; TKDK'nın Trabzon'da yürüttüğü faaliyetleri yakından takip ettiğini ifade ederek:

"Trabzon'un kalkınması adına TKDK büyük bir fırsattır. İlimizin ve bölgemizin gelişimine katkı sağlayacak bu faaliyetleri desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Yatırım yapmak isteyen herkes vakit kaybetmeden Trabzon İl Koordinatörlüğü'müzü ziyaret ederek, desteklenen sektörler hakkında bilgi almasını tavsiye ediyoruz" dedi.

Ziyarette Vali İsmail Ustaoğlu'na yapmış oldukları projeler hakkında bilgi sunan TKDK Trabzon İl Koordinatörü Şansal Aydoğdu:

"IPARD II Programı 6. Başvuru Çağrı Döneminde TKDK Trabzon İl Koordinatörlüğü olarak toplamda 47 proje aldık. Projelerimizin sektörel dağılımı; 34 adet Kırsal Turizm ve Rekreasyonel Faaliyetler (otel-restoran yatırımları), 9 adet Zanaatkârlık ve Katma Değerli Yöresel Ürünlerin İşlenmesi ve Pazarlanmasına yönelik yatırımlar, 2 adet Arıcılık, Arı Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanmasına yönelik yatırımlar, 1 adet Bitkisel Üretimin Çeşitlendirilmesi, İşlenmesi ve Paketlenmesine yönelik yatırımlar, 1 adet Su Ürünlerinin Yetiştiriciliği, İşlenmesi ve Paketlenmesine yönelik yatırımlar şeklindedir.

Bu kapsamda yaklaşık yatırım bedeli toplam 98.793.463,36 TL olan 47 adet projeye TKDK olarak yaklaşık 71.5 Milyon Türk Lirası hibe dağıtmış olacağız" şeklinde konuştu.

03.09.2019

2 Eylül 2019 Pazartesi

HALK SAĞLIĞI HAFTASI: "ANNE ve ÇOCUK SAĞLIĞI"

TRABZONTrabzon İl Sağlık Müdürlüğü'nce, her yıl 3-9 Eylül tarihleri 'Halk Sağlığı Haftası' olarak kutlanmakta olması nedeniyle "Anne ve Çocuk Sağlığı" konusunda bir açıklama yapıldı.

 

TRABZON İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN YAPILAN AÇIKLAMA ŞÖYLE:

"Ülkemizde her yıl 3-9 Eylül tarihleri ‘Halk Sağlığı Haftası’ olarak kutlanmaktadır. Bu haftanın amacı; halk sağlığının ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini vurgulamak ve yürütülen çalışmaları daha görünür kılmaktır. 2019 yılında Halk Sağlığı Haftasının teması “Anne ve Çocuk Sağlığı” olarak belirlenmiştir.

Sağlığın dünyada en geniş biçimde kabul gören tanımı; fiziksel, bedensel ve ruhsal yönden tam bir iyilik hali olduğudur. Tam bir iyilik halinin sağlanması ortaya çıkan sağlık sorunlarının zamanında ve etkili biçimde çözümlenmesi kadar sağlık sorunlarının meydana gelmesini engelleyici yaklaşım ve uygulamaları da gerektirir. Birinci basamak sağlık hizmetleri olarak da adlandırılan koruyucu sağlık hizmetlerini ülke genelinde yaygın, etkili ve gereken kalite düzeyinde sürdürmek temel amacımızı teşkil etmektedir. Böylece insanımızın sağlığını korumayı ve geliştirmeyi hedeflemekteyiz. Bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalar içinde anneler ve çocuklar özel bir önceliğe sahiptir. Çünkü anne ve bebekler, diğer gruplara göre sağlık açısından daha fazla risk altındadır. Çocuklar, bir ülkenin geleceği ve umududur. Bu nedenle en iyi koşullarda dünyaya gelmelerinin sağlanması, büyümeleri ve gelişmeleri için en uygun ortamın hazırlanması, geleceğe dönük fiziksel, ruhsal ve zihinsel donanımlarının en üst düzeyde oluşturulması ülkenin geleceği açısından yaşamsal önem taşımaktadır.

15-49 yaş arasındaki tüm kadınlar; sağlık açısından değerlendirilmesinin sağlanması, üreme dönemi kadın sağlığı göstergelerinin iyileştirilmesi, doğurganlık çağındaki kadında riskli durumların tespit edilmesi, gebelik öncesi danışmanlık hizmeti verilmesi, erken dönemde gebelik tespiti yapılabilmesi için yılda en az iki kez birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimleri tarafından izlenmektedir.

Evlilik öncesi sağlık raporu almak için başvuran kişilere; sağlıklı aile yapısı, üreme sağlığı, üreme sağlığı yöntemleri, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, akraba evliliği ve genetik geçişli hastalıklarla (kalıtsal kan hastalıkları hemoglobinopati) ilgili danışmanlık hizmeti verilmesi, evlenecek çiftlerin olası riskler, sonuçları ve korunma yolları konularında bilinçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Gebelerin; doğum öncesi, doğum, doğum sonrası dönemlerine ilişkin bilgi sahibi olmalarını ve bilinçli doğum yapmalarını sağlamak, anne ve baba adaylarına normal doğum eylemi ağrı yönetimi ve yeni rollerini benimsemeleri konusunda bilgi ve beceri kazandırmak için Gebe Bilgilendirme Sınıflarında anne adaylarına bilgi verilmektedir.

Doğum Öncesi Bakım Programı; gebelere doğum öncesi bakım yönetim rehberi doğrultusunda hizmet sunulması, sağlıklı gebelik geçirerek sağlıklı bebek doğurması ve sağlığının korunması, gebelikten önce var olan hastalıkların saptanması, gebelikteki riskli durumların erken tanı ve tedavisi ile gerekirse sevkini içerir. Tüm gebelerin en az 4 kez doğum öncesi bakım hizmeti almaları sağlanmaktadır.

Ülkemizin bazı bölgelerinde doğum eylemi yaklaşmış ya da başlamış olan anneler zaman zaman olumsuz iklim, ulaşım şartları veya sosyal sebeplerle sağlık kurum ve kuruluşlarına zamanında ulaştırılamamakta ve doğumlar olumsuz şartlarda gerçekleşebilmektedir. Bu tür olumsuzlukları önlemek, anne-bebek ölümlerini azaltmak için 2008 yılında “Misafir Anne Uygulaması” başlatılmıştır. Bu uygulama ile elverişsiz hava ve ulaşım şartları olan yerleşim yerlerinde ikamet eden, sağlık kurumuna erişiminde problem olabilecek gebelerin tespit edilerek izlemi, doğum tarihleri yaklaştığında daha güvenli yerleşim merkezlerine nakledilerek konaklamalarının sağlanması ve doğumlarının hastanelerde gerçekleştirilmesi, doğum sonrası anne ve bebeğin tekrar evlerine götürülmesi sağlanmaktadır.

Gebelikte artan demir ihtiyacının karşılanması için her gebeye gebeliğinin 16.haftasından itibaren doğumdan sonra 3 ay 40-60 mg/gün demir desteği sağlanmaktadır. 2008 yılından itibaren tüm gebelerimize ücretsiz demir dağıtılmaktadır. Yine Gebe D Vitamini Destek Programı ile gebelik ve lohusalık döneminde görülen D vitamini eksikliğini önlemek amacıyla her gebeye gebeliğinin 12. haftasından doğumdan sonra 6. ay sonuna kadar günde 1200 Ü D vitamini önerilmekte ücretsiz dağıtılmaktadır.

Anne Dostu Hastane Programı kapsamında, kanıta dayalı anne, bebek ve aile dostu bir model ile; başta kişi mahremiyeti olmak üzere, üreme haklarına saygılı, doğru veri ile doğru politika ve yaklaşım oluşturma, etkili iletişime odaklanma, her gebelik ve doğum sürecinin evrensel ilkelerle ve kendi kültürümüzle uyumlu hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

Bakanlığımızca 2008 yılından itibaren; hastane doğumlarını artırmak, sezaryen oranlarını düşürmek, anne sağlığını korumak amacıyla ülke genelinde kamu, üniversite ve özel sağlık kuruluşlarında doğumun yöntemlerine göre dağılımı, sezaryen oranları ve sezaryenlerin tıbbi gerekçelerine göre dağılımı izlenmektedir. Ülkemizde sezaryen oranlarının azaltılması için Doğum Eylem Planı hazırlık çalışmalarına Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte başlanılmıştır. Çerçevesi oluşturulan ve yakın zamanda bir eylem planı olarak yayımlanması planlanan programımızda sezaryen oranlarını düşürmeye yönelik çeşitli girişimler bulunmaktadır.

Lohusalık döneminde anneye sağlık personeli tarafından “Doğum Sonu Bakım Yönetim Rehberi”ne uygun olarak izlem yapılmaktadır. Doğum sonrası bakım ile; riskli durumları erken dönemde tespit ederek anne ölümlerini önlemek, anneye ve yakınlarına lohusalık dönemi, gebeliği önleyici yöntemler konusunda danışmanlık vermek, nutrisyonel desteğe devam etmek amaçlanmaktadır. Lohusanın normal doğum sonrası 24 saat, sezaryen sonrası 48 saat hastanede kalması sağlanmaktadır. Lohusanın doğumun gerçekleştiği sağlık kuruluşunca en az 3 kez, taburcu olduktan sonra da aile hekimi/aile sağlığı elemanınca en az 3 kez evde/sağlık kuruluşunda izlemi yapılmaktadır.

İnsana yapılan yatırımın geri dönüşü ile ilgili yapılan hesaplamalarda, en yüksek getirili yatırımın, erken yıllarda çocuklara yapılan yatırım olduğu gösterilmiştir. Çocuk izlemi, birinci basamak çocuk sağlığı ve hastalıkları hizmetlerinin temelini oluşturmaktadır. Tüm çocukların büyüme ve gelişmelerinin izlendiği, sağlıklı olup olmadığının değerlendirildiği, aşı ve sağlık eğitimi gibi koruyucu hekimlik uygulamalarının sunulduğu bir sağlık hizmetidir. Bu hizmetten yararlanmak her çocuğun en doğal hakkıdır. Sağlam çocuk izleminde amaç; sağlıklılığı sürdürmek, bebek ve çocuk ölümlerini, hastalık, sakatlıkları azaltmak ve önlemektir. Daha geniş anlamda, sağlığın geliştirilmesi ve desteklenmesini sağlamaktır. Ülkemizde doğan her çocuk aile sağlığı birimlerince; doğumdan sonra ilk yıl içinde 9, 6 yaşına dek 17 defa ve bundan sonrada okul çağı boyunca yılda bir kez izlenmektedir. Büyüme ve gelişmenin özellikle hızlı olduğu erken çocukluk (0-3 yaş) ve ergenlik (10-19 yaş) gibi dönemlerde izlemlerin sıklığı ve içeriği farklılaşmaktadır. İzlem içerisinde çocukların yaş ve özelliklerine uygun gelişimin değerlendirmesi ve desteklenmesi, taramalar, aşılama hizmetleri, beslenme gibi çocuk sağlığı için yaşamsal konularda ailelere danışmanlık ve gelişim için önemli vitamin mineral destekleri yer almaktadır. Aile hekimliği birimlerimizde her bebek ve çocuğun büyüme ve gelişmesi değerlendirilerek yakından izlenmekte ve bir sorun olduğunda müdahale edilmektedir.

Halen ülkemizde doğan her bebekten alınan topuk kanı ile, zeka geriliğine ve ağır sekellere neden olabilecek fenilketonüri, konjenitalhipotiroidi, biyotinidaz eksikliği, kistikfibrozishastalıkları taranmaktadır. İşitme kayıpları, görme kusurları ile bazı göz hastalıkları ve kalça çıkıklığı açısından taranarak erken tanı ile tedavi edilebilmektedir. Bu yenidoğan dönemi tarama programları ile her yıl 12 binden fazla çocuk yaşama sağlıklı başlama ve hayatını sağlıklı bireyler olarak sürdürebilme şansına sahip olmaktadır. Çocuklarımızın sağlığını geliştirmek için yeni tarama programlarının geliştirilmesi için çalışmalarımız sürmektedir.

Bağışıklama çalışmaları hem toplum hem de çocuk sağlığı açısından son derece önemli çalışmalardır. Genişletilmiş bağışıklama programı kapsamında gelişmiş ülkelerdekine benzer düzeyde hastalığa karşı çocuklarımızı koruyoruz. Çocukluk çağında; Hepatit B, BCG (verem), DaBT-Hib (Beşli karma aşı; difteri, aselüler boğmaca, tetanoz, inaktifpolio, hemofilusınfluenza Tip B aşısı), KPA (kojugepnömokok), KKK (kızamık, kızamıkçık, kabakulak), OPA (çocuk felci), Td (erişkin tipi difteri tetanoz), Hepatit A, Suçiçeği aşılarını yapıyoruz. Bakanlığımız tarafından tedariği yapılan ve uygulanan aşıların depolandığı taşındığı ve uygulandığı her noktada soğuk zincir ve stoğu izlenmektedir, hangi aşının hangi çocuğa uygulandığı takip edilmektedir. Ayrıca yerli aşımızı üretmeye başlıyoruz.

Bebeklerimizin optimal sağlık düzeyine erişebilmesi ve üretken sağlıklı bireyler olarak yaşamlarını sürdürebilmeleri için beslenme programları önceliğimiz olmaya devam etmektedir. Sağlıklı beslenmenin ilk adımı hayata anne sütü ile başlamaktır. Bunun için Bakanlık politikamız bebeklerimizin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesinin sağlanması ve emzirmenin uygun ek besinlerle birlikte 2 yaş ve ötesine dek sürdürülmesidir. Ülke genelinde tüm illerimiz “Bebek Dostu İl”, doğum yapılan hastanelerimiz “Bebek Dostu Hastane” olup doğumlarımızın hemen hemen tamamı bu kuruluşlarda gerçekleşmektedir, Aile Hekimlerimizin neredeyse tamamı Bebek Dostu unvanına sahiptir.

Bebeklerimizin sağlıklı gelişimleri için mikrobesin destek programları sürdürüyoruz. “Demir Gibi Türkiye Programı” ve “D Vitamini Yetersizliğinin Önlenmesi ve Kemik Sağlığının Geliştirilmesi Programı” kapsamında bugüne dek her biri için 15’er milyondan fazla bebeğe destek başlanmıştır. Bu programlarla çocuk yaş grubunda demir eksikliğine bağlı kansızlık %75, D vitamini eksikliği %50 oranında azaltılmıştır.

Okul çağı çocuklarının sağlıklı olmalarını temin için Millî Eğitim Bakanlığı ve Bakanlığımız arasında “Okul Sağlığı Hizmetleri İşbirliği Protokolü” imzalanmıştır. Hazırlık çalışmalarının ardından her iki Bakanlık arasında varılan mutabakat ile “Okulda Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi Programı” başlatılmıştır. Bu Programın, okullarda şu ana kadar okul sağlığı kapsamında yürütülen ve yürütülecek olan tüm program ve projelerin çerçevesini oluşturması ve ülkemizin okul sağlığı modelini oluşturması hedeflenmiştir. 2016 yılı sonu itibariyle Aile Hekimliği Birimleri tarafından öğrencilerin yıllık periyodik izlem ve muayenelerine başlanmıştır. Bu periyodik izlemler, çocuk aile hekimine yıl içerisinde ne zaman başvurursa vursun, yılda en az bir kez kapsamlı muayeneden geçmesini ve sonuçta 19 yaşına dek tüm çocuklarımızın sağlık sistemi tarafından rutin olarak ve yakından izlenmesi amaçlamaktadır. Bakanlığımızın okul sağlığı alanında yürüttüğü çalışmalarda okullarımızdan sağlıklı bir okul çevresine sahip olduğunu gösterenlere “Beyaz Bayrak” unvanı, yine doğru beslenme uygulamalarına sahip okullarımıza “Beslenme Dostu Okul” unvanı verilmektedir. Okul çağı çocuklarımız için aşılama, işitme ve görme taraması ile ağız diş sağlığı programları yürütülmektedir.

Kaza; yanlış davranış ve ihmaller sonucunda oluşan korunabilir bir olaydır. Kazalar dünyada ölüm nedenleri arasında 4.sırada yer almaktadır. Her yıl milyonlarca çocuk ömür boyu sakatlıklara neden olduğu kazalara bağlı yaralanmalar nedeniyle hastaneye başvurmaktadır. Ülkemizde ev kazalarının görülme sıklığı %25 olup acil servislere müracaat trafik kazalarından sonra 2. sırada yer almaktadır. Çocukluk çağı yaralanmaları ile beraberinde gelen sakatlık ve ölümleri asgariye indirmek, ev kazaları ve olumsuz sonuçlarını önlenmek amacıyla Çocuk Güvenliğinin Sağlanması Programı başlatılmıştır. Aile hekimlerimiz aracılığıyla ailelere çocukları ile ilgili kaza ve yaralanma riskleri konusunda danışmanlık verilmekte ayrıca toplumsal farkındalık çalışmaları yürütülmektedir.

Bakanlığımız tarafından yürütülen tüm bu çalışmalar ücretsiz olarak topluma sunulmaktadır."  

02.09.2019

1 Eylül 2019 Pazar

DENİZLERDE AV YASAĞI SONA ERDİ, BALIKÇILAR 'VİRA BİSMİLLAH' DİYEREK DENİZE AÇILDI

TRABZON - Yeni av sezonu için son hazırlıklarını tamamlayan Trabzonlu balıkçılar, 1 Eylül'de denizlerde av yasağının sona ermesiyle yeni av sezonu başladı.


Denizlerde 15 Nisan'da başlayan dip trol ve gırgır ağları ile avcılık için genel av yasağı, 1 Eylül itibarıyla sona erdi.

Trabzon'da 'Vira bismillah' diyerek, denize açılan balıkçıların ağlarına ağırlıklı olarak istavrit takıldı. Ağırlıklı olarak ağlara istavrit takıldı. İstavritlerin küçüklüğü dikkat çekti. Av yasağının kalkmasıyla balıkçı tezgâhlarını balıklarla süslenmeye başladı.

Tezgâhlarda istavritin kilosu, 10 liradan satılırken, sezondan umutlu balıkçılar, havanın soğumasıyla balık çeşidinin artmasını bekliyor.

Balıkçılığımızın geleceği açık denizlerdedir. Kıyılarımızda av baskısı sona erdirilmeli, açık deniz balıkçılığı desteklenmelidir. Balıkçılığımızın geleceğinin kararmaması için sürdürülebilir avcılık yapılmalıdır.

Sürdürülebilir su ürünleri üretimi, ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.

Stokları koruyucu ve geliştirici yönde gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmelidir.

Balıkçılarımız avla ilgili kurallara titizlikle uyması büyük önem taşımaktadır.

Tarım ve Orman Bakanlığımızın su ürünleri avcılığı konusunda yaptığı denetim çalışmaları, avlanma zaman ve yer yasakları, avlanacak balık boylarıyla ilgili uygulanan standartların sektör için faydalı olacaktır.

01.09.2019

30 Ağustos 2019 Cuma

YENİ 'HİCRİ 1441 YILI'NIZ KUTLU OLSUN

Hicri takvimin ilk ayı olarak kabul edilen Muharrem ayının ilk günü yarın (31 Ağustos 2019 günü) başlalıyor. Hazreti Ali'nin (R.A.) teklifiyle Hicret'in başlangıcı, Hicri Takvim'in de başlangıcı olarak kabul edilmiştir.


HİCRİ 1441 YILI YARIN BAŞLIYOR

Bu yıl Muharrem ayı 31 Ağustos 2019 Cumartesi günü başlayacak. Bu gün aynı zamanda Hicri takvime göre 1440 yılının sona erdiği ve 1441. yılın başladığı gün oldu.

İslam'ın İkinci Halifesi Hazreti Ömer (R.A.) döneminde meydana gelen bazı olayların sabit bir takvim başlangıcı ihtiyacını ortaya çıkarmış ve Hazreti Ömer (R.A.), sahabenin ileri gelenleriyle konuyu istişare etmiş ve Hazreti Ali'nin teklifiyle Hazreti Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicreti, takvimin başlangıcı olarak kararlaştırılmıştı. Takvimin ilk ayı olarak da 'muharrem' kabul edildi. Hicretin 17'nci (Miladi 638) yılında kabul edilen ve hicret ile başlayan bu takvim, 'Hicri Takvim' olarak anılmaktadır.

Müslümanlar Oruç (Ramazan ayında), Hac (Zilhicce ayında), Zekât ve benzeri ibadetlerini eda ederken, Hicri Takvimi dikkate alınmaktadır. Özellikle belli dönemlerde ve zaman dilimlerinde yapılabilecek ibadetlerin büyük kısmı Hicri Kameri aylarla bağlantılıdır. Örneğin; Müslümanlara senede bir defa ve bir ay farz olan Ramazan-ı Şerif Orucu, kameri aylardan olan Ramazan ayındadır.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), Muharrem ayında nafile oruç tutmayı tavsiye ettiği eyyam-ı bıyd (her ayın 13, 14 ve 15'inci günleri) de kameri takvime göredir. Muharrem ayının 10. Günü de Aşure Günü olarak kullanılagelmektedir.


AŞURE GÜNÜ ve MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN?

Her yıl Muharrem ayının onuncu günü idrak edilen Aşure günü ise bu yıl Miladi 9 Eylül 2019 (10 Muharrem 1441) Pazartesi günü idrak edilecek.

Yılın son dini günü olan Mevlid Kandili ise 8 Kasım 2019 Cuma gününe denk gelmektedir.

30.08.2019

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'NIN ve BÜYÜK TAARRUZ'UN 97. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

Büyük Zafer'in tüm kahraman komutan ve askerlerini, henüz çocuk yaştaki neferlerimiz dâhil tüm kahraman şehit ve gazilerimize Allah'tan (C.C.) rahmet diliyor, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı tebrik ediyor, şehit ve kahraman gazilerimizi rahmetle, şükranla ve minnetle anıyoruz.


30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI ANLAM ve ÖNEMİ (30 AĞUSTOS 1922)

Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasının ardından Yunan Orduları İzmir'e kadar takip edildi ve 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtarıldı.

İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşti ancak 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. İlk kez 1924 yılında Afyon'da ''Başkumandan Zaferi'' adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan itibaren Zafer Bayramı adıyla kutlanmaya başlandı.


Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak da bilinen Büyük Taarruz, Sakarya Savaşı'ndan sonra Türk ordusunun işgalci güçlere kesin darbeyi vurmak için hazırlıkları 1 yıl süren harekât sonrasında kazanılan zaferdi. 26 Ağustos 1922'de başlamış, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın başkumandanlığında zaferle sonuçlanmıştı. Sadece vatanın düşman işgalinden tamamen kurtulmasını sağlamakla kalmamış 1920'de Meclis'in açılmasıyla fiilen kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalacağını da kanıtlamıştır. Önüne çağdaş uygarlığı aşma hedefini koymuştur.

Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun işgalci kuvvetlere kesin ve son hamleyi gerçekleştirmek ve düşman birlikleri Anadolu'dan atmak için planlanmış gizli bir harekâttı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 20 Temmuz 1922'deki oturumunda kendisine dördüncü kez Başkomutanlık yetkisi verilen Mustafa Kemal Atatürk, taarruz kararını Haziran ayında aldı ve hazırlıkları gizli olarak yürüttü. Büyük Taarruz, Ağustos'un 26'sını 27'sine bağlayan gece Afyon'da başladı, Aslıhan civarında kuşatılan düşman birliklerinin, Mustafa Kemal Paşa'nın idare ettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde imha edilmesi ile Türk ordusunun zaferiyle sonuçlandı. (Y.Kaynak: Sabah)

30.08.2019

29 Ağustos 2019 Perşembe

VALİ İSMAİL USTAOĞLU'NUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'NIN 97. YIL DÖNÜMÜ MESAJI

TRABZON Trabzon Valisi İsmail USTAOĞLU, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 97. Yıl Dönümü dolaysıyla bir kutlama mesajı yayınladı.


VALİ İSMAİL USTAOĞLU'NUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMININ 97. YIL DÖNÜMÜ MESAJI:

"Bu gün, şanlı tarihimizde çok önemli bir yere sahip milli kurtuluş savaşımızın tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zaferle taçlandığı, Cumhuriyetimize hayat veren, her aşaması vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97. yıl dönümünü kutlamanın büyük onuru ve sevincini yaşamaktayız.

Şanlı Türk tarihinin emsalsiz zaferlerinden birisi olan ve Türk milletinin kaderini değiştiren 30 Ağustos Zaferi Türk'ün asla yenilmeyeceğini göstermiş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bağımsızlık hareketini başarıya ulaştırmış, Cumhuriyet'imizin kurulmasının yolunu açmıştır.

Kazanılan büyük taarruz ile birlikte, tarihten silinmek istenen milletimiz genci, yaşlısı, kadını, erkeği ile topyekün istiklal ve istikbaline sahip çıkarak hak ettiği bu zaferi şanlı tarihine altın harflerle yazdırmıştır.

Bu duygu ve düşüncelerle başta gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere kanlarıyla canlarıyla bu toprakları vatan yapan ve ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve bütün vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyorum."

Diğer yandan, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 97. Yıl Dönümü kutlama programı aşağıdaki şekilde planlanmıştır.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'NIN 97. YIL DÖNÜMÜ KATLAMA PROGRAMI:

- Saat 09.45 Valilik önü çelenk bırakma töreni

- Saat 10.00 Tebrikat Töreni (Valilik Makam)

- Saat 10.30 Kutlama Töreni (Valilik Önü Atatürk Anıtı)

29.08.2019