14 Aralık 2019 Cumartesi

ESAM'IN TERTİP ETTİĞİ "28. ULUSLARARASI MÜSLÜMAN TOPLULUKLAR BİRLİĞİ KONGRESİ" BAŞLADI

ANKARA - Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) düzenlediği 28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, Ankara'da başladı.


Kongrenin açılışında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mesaj okundu. Mesajında; kongrenin Türkiye ve İslam âlemi için hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"İslam dünyasının farklı bölgelerinden kongreyi teşrif eden misafirlerimize 'ülkemize hoş geldiniz' diyorum. Bu vesileyle ESAM kurucu Başkanı Bahri Zengin ağabey ile Milli Görüş davasının lideri 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle yâd ediyorum. Çatısı altında görev almış, büyük ve güçlü Türkiye sevdasına gönül vermiş tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum."

Mesajında, ESAM'ın 1969'da bir avuç idealist insanın öncülüğünde kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"ESAM aradan geçen tam yarım asırlık sürede yaptığı araştırmalar ve düzenlediği konferanslarla Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve sosyal yönden kalkınmasına önemli katkılarda bulunmuştur. ESAM ayrıca yetiştirdiği bürokratlar, siyasetçiler, iş adamları ve akademisyenlerle ülkemizin beşeri sermayesini daha da zenginleştirmiştir.

Bu sene 28'incisi düzenlenen Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, ESAM'ın çalışmalarını sadece ülkemizde sınırlı tutmayıp, tüm İslam coğrafyasını kucaklayan bir anlayışla yürüttüğünün bir nişanesidir. Başta komşumuz Suriye ve Irak olmak üzere gönül coğrafyamızda adaletsizliğin, zulmün, çatışma ve kardeş kavgasının arttığı bir dönemde kongreniz çok daha büyük anlam ve önem kazanmıştır."

Kongreye katılan ilim, siyaset ve düşünce insanlarının iki gün boyunca Müslümanlarla beraber ve tüm insanlığı etkileyen meseleleri etraflıca istişare edeceğine olan inancını vurgulayan Erdoğan:

"Yeni bir dünya için barış, adalet ve merhamet, temasıyla düzenlediğiniz kongrenin İslam dünyasının vahdetine, dayanışmasına ve kardeşliğine vesile olmasını diliyorum." temennisinde bulundu.

BANGSAMORO MÜSLÜMANLARINA TAKDİR

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, yaptığı konuşmada, Bangsamoro Müslümanlarının uzun yıllar sonra bir anlaşma ile varlıklarını ortaya koymalarının büyük başarı olduğunu belirterek, "Türkiye bu barışın içerisinde diplomasi alanında yer almıştır." dedi.

Tunus'ta Nahda Hareketi ve Raşid Gannuşi'nin de geldiği noktanın önemine değinen Arınç:

"Libya ile Türkiye'nin son zamanlarda vardığı bir mutabakat da diplomatik alanda büyük başarıdır. Akdeniz'in, Ege'nin kullanılması konusunda Libya'daki mutabakat hükümeti ile Türkiye'nin bir anlaşmaya varmış olması da takdire şayandır." değerlendirmesinde bulundu.

Yemen'in bombalandığını ve yok olduğunu, çocukların öldüğünü anlatan Arınç:

"Bombalayanlar kim? Siyasi çekişmeler sebebiyle yanı başındaki Müslüman ülkeler. Azad Keşmir Pakistan'ın çok önemli bir meselesidir. Hür Keşmir'in Pakistan'a bağlılığından hiç kimsenin endişesi olmasın. Geçtiğimiz günlerde Keşmir'i ilhak edecek kararlar aldı Hindistan. Bunun karşısında sadece Türkiye sesini çıkarabildi. İslam Konferansı Örgütü ne iş yapar?" diye sordu.

Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Telakkiler çok değişmiş. Gençlerle yapılan anketlerde, dindar ailenin çocuklarının bile çok farklı bir yaşantı içinde olduğunu görüyorsunuz. Orta yaştaki vatandaşlara basit İslami bilgiler sorulduğunda bile insanlar cevap veremiyorlar. Herkes popüler kültürün etkisinde. Gözler başka şeyler söylüyor. Başlarda başörtüsü var ama takva eksik olduğu için bir aksesuar haline gelmiş. Hâlbuki bunların yaşantımızda da asaletle, vakarla, ciddiyetle, ahlakla süslenmesi lazım. Ben hanımefendilerimizi tenzih ederek söylüyorum."

Filistin konusuna da dikkati çeken Arınç, şu değerlendirmede bulundu:

"Filistin, bizim milli meselemizdir. Biz Filistin'e yardım etmeyi müminin mümine yardım etmesi gibi görürüz. Ama son zamanlarda çok yorulduk. Onlardan gelen bütün temsilcilere, Mahmud Abbas da dahil olmak üzere 'Ne zaman kendi aranızdaki beraberliği kuracaksınız? Gazze ile Ramallah ne zaman birleşecek?' soruyoruz. Bunu yapmadığı takdirde artık Türkiye'den başka dostu kalmadı Filistin meselesinin."

Filistin'in bazı toplantılarda başkalarının telkinleriyle hareket ettiğini belirten Arınç:

"Ümmetin beraberliğini sağlamak, hepimizin üzerine bir vazifedir." ifadesini kullandı.

Arınç, Afganistan'daki insanların "Bismillah" deyip birbirlerini vurduğuna işaret ederek:

"Yakışmıyor bu durum. Müslümanlıktan da soğutuyor insanları. 'Bunlar mı Müslüman?' diyorlar. 'Müslüman olmamak daha iyi'. Buna hakkımız var mı bizim? Bunu söyletmeli miyiz? Bunu yapmamalıyız, iyi örnekler olmalıyız. Güzel işler yapmalıyız, başarılı olmalıyız." şeklinde konuştu.

SP GENEL BAŞKANI KARAMOLLAOĞLU: "MÜSLÜMAN ÜLKELER BİRBİRİYLE UĞRAŞMAYI BIRAKMALI"

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da İslam ülkelerinin birbiriyle uğraşmayı bırakması gerektiğinin altını çizdi.

İttifakın ön plana çıkarılmasını isteyen Karamollaoğlu:

"Ekonomik ve teknolojik kalkınmayı İslam ülkesinin en öncelikli meselelerinden biri haline getirmeliyiz. Ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda ortak ve güçlü müesseseleri kurmalıyız. Kaynaklarımızı doğru ve yerinde kullanmalıyız, yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi ülkelerimizin kalkınması ve zenginleşmesi için harcamalıyız." görüşünü dile getirdi.

ESAM GENEL BAŞKANI RECAİ KUTAN: "İSLAM MEDENİYETİNİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ"

ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, kongrenin ana temasını "Yeni bir dünya için barış, adalet ve merhamet" olarak belirlediklerine dikkati çekti.

Toplantılarda İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu değerlendireceklerini aktaran Kutan:

"İslam dünyasında meydana gelen değişim ve gelişmeler çerçevesinde ortak hedefler ve çözümler konusunda görüş alışverişinde bulunacağız." dedi.

Kutan, 2011'e kadar bu toplantılara merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, İslam âleminin bugün tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşadığına işaret etti.

İslam coğrafyasında zulüm, gözyaşı ve katliamların yaşandığını ifade eden Kutan, Büyük Orta Doğu Projesi ile Müslüman ülkelerin işgal edildiğini kaydetti.

Beşeriyetin, İslam'ın sevgi ve şefkat mesajlarına muhtaç olduğunu vurgulayan Kutan:

"Allah'ın yardımıyla İslam medeniyetini yeniden inşa edeceğiz. Yeryüzünün imar ve ıslahını sağlayarak yeni bir dünyayı birlikte kuracağız." diye konuştu.

İslam âleminin kendi içinde büyük bir kargaşaya sürüklendiğini belirten Kutan:

"Yaşananların tam bir kardeş kavgasına dönüşmesi ve her geçen gün bu kötü halin kanser gibi yayılması hepimizi derinden üzmektedir." ifadesini kullandı.

MEMUR-SEN GENEL BAŞKANI YALÇIN: "DÜNYANIN BARIŞ, ADALET VE MERHAMETE İHTİYACI VAR"

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise dünyanın barış, adalet ve merhamet gibi üç kavrama ihtiyacı olduğunu anlattı.

İslam dünyasının epistemik ve yönetsel krizleri aşması gerektiğine değinen Yalçın, şöyle devam etti:

"Epistemik kriz, batı paradigmasının ürettiği bilgi, yöntem ve kültür karşısında etkisiz kalmamıza vesile oluyor. Yönetsel kriz de ahlaki çürümeye, adaletsizliğe ve kaynakların israfına neden oluyor. Umutsuzca bekleyen insanlar, Müslümanların sahaya inmesine, inisiyatif almasına ihtiyaç duyuyor."

SP GENEL BAŞKANI KARAMOLLAOĞLU: "KANAL İSTANBUL PROJESİ'Nİ DOĞRU BULMUYORUM!"

Öte yandan, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kanal İstanbul projesine ilişkin "Montrö lobisi rahatsız" sözlerinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Montrö lobisi beni hiç ilgilendirmiyor. Ben onlardan dolayı değil, yani buranın beklenilen karı vermeyeceği kanaatinde olduğum için ve oradaki ekolojik yapıyı da bozma tehlikesinin olmasından dolayı 'Kanal İstanbul projesi'ni doğru bulmuyorum. Yoksa Montrö lobisi nedir bilmiyorum. 'Kanal İstanbul projesi' bir yatırım. Bu yap-işlet-devret modeline göre yapılır, oradan gemiler geçmediği için de orayı yapanlara devlet kesesinden, milletin kesesinden para verilirse bu haram olur. Boğazlardaki hâkimiyetimizin artması, eksilmesi söz konusu değil. Bu onunla alakalı iş değil. Bunlar boş laflar."

(Kaynak: AA)

14.12.2019

TAPU İŞLEMİ YAPMADA YENİ KOLAYLIK

ANKARA - Tapu müdürlüklerince yetki alanı dışında kayıtlı bulunan taşınmazlara ilişkin düzenlemeyle, 1 Ocak 2020'den itibaren tapu işlemlerinde taraflar farklı birimlerde bulunsalar dahi satış, bağış, mal değişim işlemleri yapılabilecek.


Tapu müdürlüklerince yetki alanı dışında kayıtlı bulunan taşınmazlara ilişkin düzenlemeyle, yılbaşından itibaren Tapu Genel Müdürlüğünce belirlenecek tapu işlemlerinde taraflar, farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışı birimlerde bulunsalar dahi satış, bağış ve mal değişim işlemleri yapılabilecek.


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca hazırlanan "Tapu Müdürlüklerince Yetki Alanı Dışında Kayıtlı Bulunan Taşınmazlarla İlgili Tapu İşlemlerinin Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik", Resmi Gazete'de yayınlandı.

Buna göre, tapu müdürlüklerince yetki alanı dışında kayıtlı bulunan taşınmazlara ilişkin usul ve esaslara, Tapu Genel Müdürlüğü'nce belirlenecek tapu işlemleriyle tarafların farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışı birimlerinde bulunmaları halinde gerçekleştirilecek mülkiyetin devrini amaçlayan sözleşmelerin yapılabilmesine ilişkin madde eklendi.


2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26'ncı maddesi ile 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 488'inci maddesine dayanılarak hazırlanan yönetmelik değişikliğine eklenen ek maddede, tarafların farklı birimlerde bulunmaları halinde yapılacaklara ilişkin düzenlemeler yer aldı.

Buna göre, taraflar farklı birimlerde bulunsalar dahi satış, bağış ve mal değişim işlemleri gerçekleştirilebilecek. Ancak, tarafların aynı il sınırları içinde farklı birimlerdeki işlem talepleri ise karşılanmayacak.

Mülkiyeti devreden tarafın birden fazla olması halinde taraflarca başvurunun aynı birime yapılması, mülkiyeti devralan tarafların tamamının da aynı birimde bulunmaları gerekecek. Ancak, devralan taraflardan birinin veya birkaçının devreden ile aynı birimde bulunması mümkün olabilecek.

Ayrıca mal değişim işleminde taraflar aynı anda devreden ve devralan durumunda olduğundan, her iki tarafın da başvurusu alınabilecek.

Resmi senet, ilk başvurunun yapıldığı birimce hazırlanacak ve bu birim devredenin bulunduğu birim olarak kabul edilecek.

Satış-ipotek işlemlerinde ise alıcı ve ipotek lehtarının aynı birimde bulunması koşuluyla, satış-ipotek talebi tek işlem olarak gerçekleştirilebilecek.

İşlemin gerçekleştirilmesi için gerekli belgeler eksiksiz olarak başvurulan birime sunulacak. Her iki tarafa ilişkin tanık veya tercüman bulundurulmasının gerekmesi halinde ise tanık ve tercümana ilişkin belgelerin de başvuru anında ibrazı gerekecek.

İşleme konu taşınmazın, başvuru yapılan birimden farklı bir tapu müdürlüğünün yetki alanında olması halinde ise bu yönetmeliğin yetki alınmasına ilişkin hükümleri kapsamında ilgili tapu müdürlüğünden yetki istenecek.

Yönetmelik değişikliğinde başvuru ve resmi senedin hazırlanmasına ilişkin de detaylar paylaşıldı.

Başvurunun eksiksiz bir şekilde alınması, hak sahipliği ile tasarruf ehliyetinin belirlenmesi, azil kontrolü, işlemin yapılmasında kanuni bir engel bulunup bulunmadığının tespiti, resmi senedin hazırlanması, tarafların aynı anda birimlerde bulunması için randevu saatinin bildirilmesi, resmi senedin tarafa okunarak imzaların eksiksiz şekilde alınması ve imzaların tamamlanmasını müteakip devralanın bulunduğu birime gönderilmek üzere elektronik ortama aktarılması, imzaları tamamlanmış resmi senedin kontrolünün yapılarak yevmiye defterine kaydedilmesinden başvurunun yapıldığı birim görevlileri sorumlu olacak.

Devralanın kimlik tespitinin yapılarak tasarruf ehliyetinin kontrolü, azil kontrolün, resmi senedin devralana okunarak imzaların eksiksiz şekilde alınması ve derhal başvurunun yapıldığı birime gönderilmek üzere elektronik ortama aktarılması da devralanın bulunduğu birim görevlilerinin sorumluluğunda olacak.

Yönetmelik kapsamında yetki alınarak yapılacak akitli ve akitsiz işlemlerle tarafların farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışı birimlerinde bulunmaları halinde gerçekleştirilecek mülkiyetin devrini amaçlayan sözleşmeleri ve gerçekleştirecek birimleri Genel Müdürlük belirleyecek.

Yönetmelik; 1 Ocak 2020'de yürürlüğe girecek.

14.12.2019

ÜLKÜ OCAKLARI EĞİTİM ve KÜLTÜR VAKFI GENEL BAŞKANI SİNAN ATEŞ TRABZON'DA

TRABZON – Trabzon'a gelen Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş ve beraberindeki heyet; Akçaabat Salacık Ortaokulu'nu, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret etti ve Üniversiteli Gençlerle bir araya geldi. 


Program vesilesiyle Trabzon'a gelen Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş'i ve Ülkü Ocakları Genel Sekreteri Ömer Çağrı Özdemir'i Trabzon Ülkü Ocakları Başkanı Altan Şahin ve yönetimi Trabzon girişinde karşıladı.

Sinan Ateş ve beraberindeki heyet Salacık Ortaokulu'nu ziyaret ederek, geleceğin teminatı öğrencilere Ülkü Ocakları'nın yayınlarından hediye etti.


Ardından Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret ederek İl Emniyet Müdürü Metin Alper ile bir araya geldi. Samimi ortamda gerçekleşen görüşme sonrası Genel Başkan Ateş Trabzon Ülkü Ocakları'nı da ziyaret etti.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğrenci Derneği'nin gerçekleştirdiği programda üniversiteli gençlerle bir araya gelen Sinan Ateş bir konuşma yaptı.

 
Genel Başkan Sinan Ateş konuşmasına başlarken:

"Türk milleti ne zaman vahim bir darboğazda kalsa, çıkmaz bir sokağa girse onu oradan çıkaracak bir yol gösterici muhakkak olmuştur. Tarih; bu rehberin, Bozkurt'un adını 'Ülkücü' olarak yazmıştır. Ve ancak; bilim ihtirası, kahramanlık ruhu ile yan yana; fedakârlık, azim ile baş başa olursa orada bir ülkücü karakterden bahsedilebilir." dedi.


Türklüğe adanmış ruhlarıyla tarihe yön ve şekil vererek geleceğin karanlığını irfan ve iddialarıyla aydınlatacak olan Türk gençlerinin Ülkü Ocakları'ndan yetiştiğini ifade eden Genel Başkan Ateş şunları kaydetti:

"Gençliği duyarlı, uyanık, atılgan, çalışkan, vakarlı ve mert olan bir milletin yolu açık, talihi parlaktır. Boş bir torba nasıl ayakta duramazsa gençliği mecalsiz, heyecansız ve değersiz bir millet o denli ayakta kalamaz. Milletlerin gelecek ideallerini canlı tutan, sürekli olarak yeniden inşa eden gençliktir. Yüksek seciyeleri, Türk milletinin birliğine ve beraberliğine en kalbî duygularıyla inanmışlıkları ve Türklüğe adanmış ruhlarıyla tarihe yön ve şekil vererek geleceğin karanlığını irfan ve iddialarıyla aydınlatacak olan Türk gençleri ise Ülkü Ocakları'nda yetişmektedir. Ülkü Ocakları; Mete Han'ın ordusundaki disiplin ve teşkilatçılık, Kürşad ve kırk çerisindeki inanmışlık; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'teki, Başbuğ Alparslan Türkeş'teki, bilge lider Devlet Bahçeli’deki milletine adanmışlıktır."

 
Genel Başkan Sinan Ateş'in konuşmasından sonra mehteran gösterisi ile devam eden program ünlü sanatçı Ali Kınık'ın sahnesiyle son buldu.

Programın ardından Milliyetçi Hareket Partisi İl yöneticilerinden Muhammet Yılmaz'ın işletmesine misafir olan Sinan Ateş ve beraberindeki heyet, gecenin sonunda Trabzon'dan ayrıldı.

14.12.2019

MİNİK ÖĞRENCİLERNDEN BAŞKAN BALTA'YA ZİYARET

TRABZON - Vakfıkebir Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu'nun minik öğrencilerinden, Vakfıkebir Belediye Başkanı Muhammet BALTA'ya teşekkür ziyareti.


Vakfıkebir Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu'nda Kur'an Eğitimi ve Öğretimi gören 4-6 yaş grubu minik öğrencileri temsilen bir grup öğrenci, İlçe Müftüsü Hüseyin KÖKSAL ve Kur’an kursu öğreticileri Fatma KOPAL ve Zübeyde AL ile birlikte Vakfıkebir Belediye Başkanı Muhammet BALTA'yı makamında ziyaret ederek, Vakfıkebir Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu eğitim kompleksinin yapımında verdiği desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür ettiler.

İlçe Müftülüğü'nün gözetim, denetim ve himayelerinde, hayrî hizmetleri yürütmek amacıyla kurulan Hacı Ziya Habiboğlu Derneği tarafından 17 Eylül 2015 tarihinde temeli atılarak yapımına başlanılan ve 29 Eylül 2019 tarihinde de Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ERBAŞ ve bazı devlet erkânının katılımıyla hizmete açılan Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu, ilçe müftülüğüne bağlı olarak eğitim öğretim hizmeti vermektedir.

Vakfıkebir Kirazlık Mahallesi Sahil Camii arkasında, devlet karayoluna 300 metre uzaklıkta bulunan Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu eğitim kompleksi, 8000 m² toplam inşaat alanı üzerinde 250 öğrenci kapasiteli eğitim binası ile 164 öğrenci kapasiteli yurt binası olmak üzere iki ayrı bloktan oluşuyor.

600 m² alan üzerine kurulu 7 katlı 164 öğrenci kapasiteli yurt binasında; 40 yatakhane, misafirhane ve öğretmen odaları yanında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Okul Öncesi Dönem Din Eğitimi Projesi kapsamında, 4-6 yaş grubu 120 öğrencinin Kur’an eğitimi ve öğretimi göreceği derslikler bulunuyor.

600 m² alan üzerine kurulu 250 öğrenci kapasiteli eğitim binasında ise, kütüphane, 4 hafızlık sınıfı, 2 hafızlığa hazırlık, 4 yüzüne sınıfı, 1 yabancı dil sınıfı, 1 serbest çalışma sınıfı, 120 m²’lik mescit, 240 m²’lik yemekhane, 200 öğrenci kapasiteli konferans salonu, 8 adet öğretmen odası, toplantı salonu, yönetici ofisi, 300 m²’lik kapalı spor salonu, kütüphane ve 150 m²’lik kantin ve kafeterya bulunuyor.

Bu günkü değeriyle yaklaşık 15 milyonluk maliyete sahip modern eğitim kompleksinde ayrıca 4-6 yaş grubu öğrenciler için yaklaşık 1000 m²’lik alan üzerinde çocuk parkı, 15 araçlık otopark, basketbol ve voleybol sahası ile dinlenme yerleri de yer alıyor.

(Mithat Güdü - 14.12.2019)

12 Aralık 2019 Perşembe

OF DEVLET HASTANESİ'NDE BAŞARILI SİSTOLİTOTOMİ (AÇIK MESANE TAŞI) AMELİYATI

TRABZONİl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Of Devlet Hastanesi'nde İsmet U. adlı 74 yaşındaki erkek hastanın mesanesinden (idrar torbası) başarılı bir ameliyat ile 130 Gram ağırlığında ve 7 Cm uzunluğunda bir taş çıkarıldı.


Ameliyatı gerçekleştiren hastanenin Üroloji Uzmanı Op. Dr. Burak DEĞİRMENTEPE yaptığı açıklamada:

"Bu boyut ve ağırlıkta mesane taşına literatürde çok nadir rastlanmaktadır. Özellikle 50 yaş üstü erkeklerde idrar yapma zorluğu yaşayanların mutlaka bir Üroloji uzmanına en kısa sürede başvurmaları gerekmektedir. Çünkü bu hastalarda prostat büyümesi beklenen bir durum olup, akışı olmayan idrar mesanede birikir ve içindeki kristaller yavaş yavaş dibe çökerek bu hastamızda olduğu gibi büyük bir taş oluşumuna neden olabilmektedir. Hastamız erken başvuru yapsaydı, kapalı yöntem ile taş bu boyutlara ulaşmadan alınabilirdi. Bu hastamız uzun zamandır idrar yapmada zorluk, kesik kesik idrar yapma ve idrar yaparken ağrı şikâyetleri ile polikliniğimize başvurdu. Yapılan tetkiklerde mesanesinde büyük boyutlu ve mesane duvarına yapışık bir taş tespit ettik. Hastamıza Sistolitotomi (Açık mesane taşı ameliyatı) yaptık. Ameliyatımız gayet başarılı geçmiş olup, ameliyat sonrası 3. Günde hastamızı taburcu etmeyi planlıyoruz" dedi.


İsmet U. adlı hasta ise taşın büyüklüğünü görünce çok şaşırdığını belirterek:

"Beni sağlığıma kavuşturan tüm hekimlere ve personellere teşekkür ederim." dedi.
Konu ile ilgili bir açıklama da Başhekim Op. Dr. Şaban UYSAL'dan geldi. Op. Dr. UYSAL yaptığı açıklamada:

"İlklerin ve yeniliklerin konuşulduğu bir 'Marka Hastane' olma yollunda ilerlerken bu ameliyatımız ile bir adım daha atmış olduk.

Üroloji Uzmanımız Op. Dr. Burak DEĞİRMENTEPE'ye, Anestezi Uzmanımız Uzm. Dr. Özgür YILMAZ'a, tüm ameliyat hemşirelerine, anestezi teknisyenlerine ve cerrahi hemşirelerimize çok teşekkür ederiz" şeklinde konuştu.

12.12.2019

10 Aralık 2019 Salı

VALİ USTAOĞLU'NDAN "10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ MESAJI"

TRABZONTrabzon Valisi İsmail USTAOĞLU, "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Mesajı" yayınladı.

                                      
10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ MESAJI:
                   
"Nitelikleri itibariyle evrensel, doğuştan, mutlak, vazgeçilmez ve temel haklar olan insan haklarının öznesi bireydir. İnsan haklarına sahip olmak belli bir mensubiyet şartına bağlı olmayıp, bireyin doğasından kaynaklanmakta ve doğrudan onun kişiliğine bağlanmaktadır.

Birleşmiş Milletler tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilen 'İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi' insan hakları kavramının en temel normudur. Bu sebeple 10 Aralık, tüm dünyada 'İnsan Hakları Günü' olarak kutlanmaktadır.

Ülkemiz, baştan bu yana Birleşmiş Milletler teşkilatının içinde yer aldığından, insan hakları konusundaki duyarlılığını, İnsan Hakları Bildirisi ve onu izleyen sözleşmelerde ifadesini bulan temel düşünceyi paylaştığını da samimiyetle açığa vurmuştur.

Anayasamızda, insan hakları ile uyum içinde, uluslararası belgelerde yer alan temel hak ve özgürlüklere tek tek yer verilmiş ve bunlar güvence altına alınmıştır. Demokrasi ve hukuk devleti anlayışının ön planda olduğu bütün demokratik ve çağdaş devletlerde olduğu gibi ülkemizde de bireylerin güvenliğine ve insan haklarına büyük önem verilmektedir.

Demokratikleşme ve hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için vazgeçilmez unsurlardan biri olan insan haklarının korunması amacıyla da son yıllarda önemli adımlar atılmıştır ve atılmaya devam etmektedir.

Valiliğimiz ve bağlı kurum kuruluşlarımızda da devletimizin bu anlayışı çerçevesinde, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusuna büyük önem verilmektedir. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini sağlarken, temel hak ve özgürlüklerin güven içerisinde kullanılması için gayretle çalışmaktayız.

Bu vesileyle, her alanda insan haklarının ön planda tutulduğu ve korunduğu güvenli bir gelecek temennisiyle, '10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü tebrik ediyor, bütün vatandaşlarımıza sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyorum."


10.12.2019

6 Aralık 2019 Cuma

TRABZON'DAN FAS'A İHRAÇ EDİLEN BALIKÇI GEMİSİ TÖRENLE DENİZE İNDİRİLDİ

TRABZON - Trabzon'un Sürmene İlçesine bağlı Çamburnu Tersanesi'nde imal edilen tamamı yüzde yüz Türk malı yerli üretim balıkçı gemisi, ihraç edildiği Fas'a uğurlanmak üzere törenle denize indirildi.


34 metre uzunluğunda, 12 metre genişliğinde ve 300 ton ambar kapasiteli Elvali gemisinin, Dua ve Kurban kesimi sonrasında denize indirildiği törene, Vali İsmail Ustaoğlu'nun yanı sıra, Sürmene Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya, Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün, firma yetkilileri, gemi sahibi aile ve tersane çalışanları katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Türkiye ve Fas millî marşlarının okunmasıyla başlayan tören, geminin yapım sürecinde çalışan personelden oluşan ekibin sergilediği horon gösterisiyle sürdü.

Törene katılanlara hitap eden Vali İsmail Ustaoğlu, Trabzon'un tarihî geçmişi ve kültürel derinliğiyle, İpekyolu güzergâhında bulunan önemli bir ticaret merkezi olduğunu ifade etti.


Bu özelliklere sahip şehirlere yakışanın da girişimcilik ruhunu ön plana çıkan çalışmalar olduğuna vurgu yapan Vali Ustaoğlu:

"Bu gün burada girişimcilik ruhunu güzel şekilde ön plana çıkaran bir çalışmanın ve ticaretin örneğini hep birlikte görüyoruz. Yüzde yüz yerli, mühendislerimiz tarafından Sürmene Çamburnu Tersanemizde imal edilen gemimiz, Atlantik Okyanusu'nda sahiplerine hizmet edecektir. Liman ve ticaret şehirlerinde yapılan bu tarz işler, büyük önem arz etmektedir. Trabzon da bunun en güzel örneklerinden birini göstermiş oldu." dedi.


Ülkeler arası ilişkilerde bu gibi çalışmaların ayrı bir yeri olduğunu kaydeden Vali Ustaoğlu:

"Fas'tan buraya gelen iş adamı Tayyip Musavi ve ailesi, talepte bulundukları gemiyi teslim alarak çalışma hayatına başlayacak. Bu geminin inşasında emeği geçen tüm şirket yetkililerine de teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu da Trabzon'da bir tersanede üretilen özellikli bir balıkçı gemisinin Fas'a ihraç edilmesini 'sıra dışı' olarak yorumladı. Başkan Zorluoğlu, imal edilen geminin, Trabzon'daki girişimci ruhun ve Trabzonlu iş insanlarının neler yapabildiğinin de göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.


Elvali adı verilen geminin sahibi Faslı iş adamı Tayyip Musavi ise, gemiyi yapan firma yetkililerine ve çalışanlarına teşekkür ederek, geminin beklentileri karşılayacak şekilde çalışacağına inandığını söyledi. Geminin Fas’ta hem tersaneyi hem de Türkiye'yi temsil edeceğini kaydeden Musavi, sözlerinin sonunda dünyadaki en büyük liderlerden biri olarak nitelendirdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da özel teşekkürlerini sundu.

Konuşmaların ardından gemiyi imal eden firma yetkilileri tarafından, Vali Ustaoğlu'na, protokol üyelerine ve Musavi ailesine Kur'an-ı Kerim hediye edildi.

06.12.2019