12 Haziran 2019 Çarşamba

YAZA KUR'AN KURSLARI, 17 HAZİRAN PAZARTESİ GÜNÜ BAŞLIYOR

TRABZON - Okulların tatile girdiği yaz aylarında, ağırlıklı olarak camilerde olmak üzere Kur'an kursları ve Kur'an öğretimine uygun olan diğer mekânlarda açılacak olan Yaz Kur'an Kurslarında eğitim-öğretim, bu yıl 17 Haziran 2019 Pazartesi günü başlayacak.

Vakfıkebir İlçe Müftüsü Hüseyin KÖKSAL: "Din eğitiminin toplumsal ahlâkın yozlaşmasını önlemede yegâne unsur olduğu bilinmelidir."


MÜFTÜ KÖKSAL: "CAMİLER ÇOCUK DOLSUN, AHLÂKI KUR'AN OLSUN"

Vakfıkebir İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal, 17 Haziran 2019 Pazartesi günü başlayacak olan Yaz Kur'an kurslarıyla ilgili OLARAK:

"Anne-babalar çocuklarının eğitimine hassasiyet göstermeli. Din eğitiminin toplumsal ahlâkın yozlaşmasını önlemekte yegâne unsur olduğu bilinmelidir…" dedi.


Bu yılki yaz Kur'an kurslarının "Camiler Çocuk Dolsun, Ahlâkı Kur'an Olsun" temasıyla 17 Haziran 2019 Pazartesi günü ders başı yapacağını söyleyen Vakfıkebir İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal:

"Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın belirlediği takvime göre bu yıl yaz Kur'an kurslarımız 17 Haziran 2019 Pazartesi günü inşallah başlayacak.

Yaz Kur'an Kursları ilçemizdeki her camide ve Kur'an kurslarımızda açılacağı gibi ihtiyaç duyulan mahallelerde de açılacak. Kurslarımızda günde 3 saat olmak üzere haftada 5 gün eğitim-öğretim yapılacak.

Her bir camimizde ve Kur'an Kursumuzda açılacak olan yaz kurslarımız kapsamında Kemaliye Adnan Demirtürk İlkokulunda, Cumhuriyet İlkokulunda, Gençlik Merkezinde, İlim Yayma Cemiyeti Öğrenci Yurdunda da birden çok sınıf açılacak.

Gençlik ve Spor İlçe Müdürümüzle istişare edildi, gereken önlemler alındı. Yaz Kur’an Kursları ile çocuklarımız ve gençlerimiz; öğleden önce Kur'an ve Kur'an ahlakını öğrenecek öğleden sonra sportif faaliyetlere katılabileceklerdir.

İslâm'ın temel inanç esasları, ibâdetler ve toplumsal hayatın içinde din ile iç içe geçmiş ahlâki prensipler hakkında bilgi sahibi olmakta, dini sorumluluklarını yerine getirebilmek için duâ ve sûreleri özümseyerek ezberlemekte, Hz. Peygamberimizin örnek hayatından davranış modelleri çıkarmakta, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler yoluyla eğlenerek öğrenmekte ve sosyalleşmektedirler.

Bu kurslarda çocuklarımız Kur'an-ı Kerim'i okumasını öğrenecekler, özellikle namazda okuyacakları duâ ve sûrelerin doğru ve düzgün okunuşu ile manalarını öğrenme imkanı bulacaklar. Hayat boyu kendilerine lazım olacak olan inanç ve ibâdet konularını uygulamalı olarak öğrenme fırsatını bulacaklar. Öğle namazını da cemaatle kılabilecek, dînî ve ahlâki bilgilerini geliştirmiş olacaklar. İyi insan olmanın yöntemini öğrenecekler.

Yoğun bir eğitim dönemini geride bırakarak tatile hak kazanan çocuklarımızı yormadan, sıkmadan ve usandırmadan oyunu ve eğlenceyi de ihmâl etmeden derslerin işlenişini gerçekleştirmek istiyoruz.

Cami-cemaat âdâbını ve kültürünü öğrenmelerine ve uygulamalarına önem vereceğiz. Anne-babalar çocuklarının eğitimine hassasiyet göstermeli, din eğitiminin toplumsal ahlâkın yozlaşmasını önlemede yegâne unsur olduğunu bilmelidir." dedi.

"İLKELERDEN YOKSUN DİN EĞİTİMİ BEKÂ SORUNUNA YOL AÇABİLİR!.."

Bu kurslarda görev yapacak olan din görevlilerinin "Yaz Kur'an Kursları Hizmet İçi Eğitim Semineri"ne tabi tutulduğunu belirten Müftü Köksal:

"Geleceğimizin teminâtı çocuklarımızı ve gençlerimizi ahlâki güzelliklerle donatarak hayatı, değerler etrafında yaşamaları, milletimize, İslâm âlemine ve insanlığa faydalı nesiller olarak yetişmelerine katkı sağlamak için yaz aylarında uygulanmakta olan iki aylık Kur'an eğitim ve öğretimi, ülkemiz ve milletimiz için son derece önemlidir. Çocuklarımızın ve milletimizin gerçek bilgiyi kaynağından öğrenme hakları, bizim de bu bilgiyi onlara arz etme görevimiz vardır.

Diyanet İşleri Başkanlığımız, devletimizin yüklediği bu ödevi yerine getirme bilinciyle hareket ederek her bir gencimizi ve çocuğumuzu dini bilgiyle buluşturmaya ve ahlâki güzelliklerle süslemeye çalışmaktadır. Geçmişten bugüne bu eğitimi büyük bir tecrübe birikimiyle yürütmekte olan başkanlığımız, milletimizin de güvence kaynağıdır.

Devlet denetim ve gözetiminde olmayan, bu denetim ve gözetimden âdetâ saklanan her teşebbüs, menfaat gruplarının tazyiki ve tehdidi altındadır. 
Dolayısıyla ilkelerden yoksun bir din eğitimi devletin bekâ sorununa yol açabilir. Nitekim yakın tarihte bunun acı tecrübesini çok ağır bedel ödeyerek öğrenmiş olduk. Mânevi destek her birey için bir ihtiyaçtır.

Bu ihtiyaç, devletin din eğitimini beğenmeyip kendilerince alternatif üreten aslında kendi küçük gruplarını korumaya ve genişletmeye çalışan, bunu yaparken de Allah (C.C.) adına olmadık sözler veren hatta sırf maddi fayda karşılığında cennet vâdeden çevrelerden alındığında, birbirinin vazgeçilmezi devlet ve millet birbirinden koparılabilir. Böyle bir tehlike her zaman vardır. Yakın geçmiş bunun tanığıdır." şeklinde konuştu.


"ALAN BOŞ BIRAKILIRSA, DİN SAHASINDA YETKİN OLMAYANLAR FIRSAT BULMUŞ OLUR!"

Çocukların başıboş bırakılmaması, alanın da istismarcılara terk edilmemesi gerektiğini hatırlatan Müftü Köksal:

"Devlet, en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün vatandaşlarının din hizmeti ihtiyacını, 150 bine yaklaşan gönül erinin istihdam edildiği Diyanet İşleri Başkanlığı marifetiyle gidermektedir. Doğru bilginin asli kaynağından, Kur'an ve Sünnet'ten kitlelere ulaştırılması, genç dimağların sahih dini bilgiyle doyurularak güçlü bir inanç ve güzel ahlakla geleceğe hazırlanması için devletin birçok imkanı seferber edilmektedir.

Biz Vakfıkebir İlçe Müftülüğü olarak bütün mahallelerimizde arkadaşlarımızla birlikte bu ulvî görevi yerine getirme görevlisi ve gönüllüsüyüz.

Biliyoruz ki, bu alan boş bırakılırsa din sahasında yetkin olmayanlar, masalı, bidat ve hurafeyi  din diye insanımızın önüne getirenler fırsat bulmuş olur. Ahirette bunun hesabını veremeyiz.

15 Temmuz da dînî görünüm altındaki bir örgütün ihanet teşebbüsü değil miydi? Yeniden böyle bir durumun yaşanmaması için biz de Kur'an öğretiyoruz diyerek ortaya çıkan herkese itibar edilmemesi, kurumsal kimliğiyle müftülüğümüzün ilçemiz genelinde açacağı kurslara halkımızın yönlendirilmesi son derece önemlidir.

Bu kurslarda çocuklarımıza sağlam bir inanç etrafında nitelikli bir karakter, milli birlik-beraberlik ve kardeşlik şuuru kazandırmak, Allah, Peygamber, Kur'an, vatan, bayrak, cami ve cemaat sevgisi aşılamak en büyük gayretimiz olacaktır. Aziz Vakfıkebirli kardeşlerimizden istirhamımız; çocuklarımızı üç saat kursa göndersinler sonra oyuna ve eğlenceye zaman ayırsınlar." şeklinde konuştu.

Gençlerle ilgili geçen yıl başlatılan müstakil sınıf uygulamasının bu yıl genişletilerek devam ettirileceğini belirten İlçe Müftüsü Köksal:

"Onlara müstakil bir sınıf yahut sınıflar oluşturduk, hocalarını da ona göre belirledik. Tatildeyken öğrenmenin keyfini alabilecekleri ortamın hazırlıkları devam etmektedir. Kız erkek hepsi için bu planlama mevcuttur. Biz onlar için buradayız. İstenilen davranışları çocuklarımıza ve gençlerimize kazandırmak ve istenmeyen davranışların sakıncalarını öğretmek için bu hizmeti vermeye çalışacağız. İzin mevsimi olmasına rağmen arkadaşlarımız büyük fedakârlık örneği göstererek bu iki aylık dönemi öğrencilerimizin ve gençlerimizin emrine verecekler. Müftülük olarak, hepimiz alanda olacağız. 'Camiler Çocuk Dolsun, Ahlâkı Kur’an Olsun' inşallah." sözlerine yer verdi.

2019 Yılı Yaz Kur'an kurslarına kayıtların 10 Haziran 2019 tarihi itibariyle başladığını hatırlatan İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal, Yaz Kur'an kurslarında eğitim-öğretimin 17 Haziran ile 09 Ağustos 2019 tarihleri arasında iki dönem halinde, haftada 5 gün, günde 3 saat  (yatılı Kur'an kurslarında ise günde 6 saat) olmak üzere 8 hafta süre ile devam edeceğini, çocuklarını Yaz Kur’an kurslarına kaydettirmek isteyen velilerin ise cami görevlilerine ve müftülüklere başvurabileceklerini sözlerine ekledi.

Haber-Fotoğraf: Mithat Güdü - 12.06.2019

YAZ KUR'AN KURSLARI ÖNCESİ DİN GÖREVLİLERİNE SEMİNER

TRABZON - 17 Haziran 2019 Pazartesi günü başlayacak olan Yaz Kur'an Kursları için Vakfıkebir İlçe Müftülüğü'ne bağlı cami ve Kur'an kurslarında görev yapan din görevlilerine Yaz Kur'an Kursları öncesi seminer verildi.


17 Haziran 2019 Pazartesi günü başlayacak olan Yaz Kur’an kurslarında görev alacak personelin pedagojik açıdan desteklenmesi, eğitim-öğretimde amaç, ilke ve metot birliğinin sağlanması amacıyla gerçekleştirilen seminere, Vakfıkebir İlçe Müftülüğü din hizmetleri personeli katıldı.

Gençlik Merkezi Salonunda, Rehber Öğreticiler Vakfıkebir Hafız Hasan Kaan Kur'an Kursu Öğreticisi Muhammet Turna ve Ortahisar Çağlayan Merkez Camii İmam Hatibi Fatih Şengül tarafından slayt sunum eşliğinde verilen seminerde din görevlilerine, yaz Kur’an kursları eğitim takvimi, kayıt işlemleri, sınıf yönetimi, motivasyon, dünden bugüne Kur’an hizmeti, yaz Kur'an kurslarına yönelik tespitler, kurslarda karşılaşılan problemler ve çözüm önerileri, öğrenci psikolojisi, güçlü ve etkili iletişim, kurslarda uygulanması faydalı olabilecek yöntem ve teknikler ile Kur'an öğretim-yöntem ve teknikleri, yaz Kur'an Kursları Uygulama Esasları ve Eğitim Hizmetleri Yönetim Sistemi (EHYS) konularında bilgilendirmede bulunuldu.


17 Haziran 2019 Pazartesi günü başlayacak olan yaz Kur'an kursları öncesi düzenlenen "Yaz Kur'an Kursları Eğitim Semineri"nde din görevlilerine, yaz Kur'an kurslarının öğrencilere bilgiden ziyade duygunun verilmesi gereken yerler olması gerektiği, hiç bir işin çocuklara Kur'an ahlakını kazandırmaktan daha önemli olmadığı, yaz kurslarının temel hedefinin ahlaki eğitim olduğu, ahlakın ise öğretilmeyen kazandırılan bir değer olduğu, bu anlamda din görevlilerinin önemli görev ve sorumluluğunun bulunduğu hatırlatıldı.

Yaz Kur'an kurslarındaki eğitim-öğretim hizmetlerinin sevgi, hoşgörü ve gönüllülük esasına dayalı olarak yürütülmesinin özellikle altının çizildiği seminerde, kurs programı boyunca öğrencilere değerli olduklarının hissettirilmesi, güler yüz, şefkat ve anlayış gösterilmesi, yaş farklılıklarının göz önünde bulundurulması, derslerin çeşitli oyun ve etkinliklerle zenginleştirilerek öğrencilerin katılımıyla işlenmesine özen gösterilmesi ve kursta bulunmalarının önemi ve amacının kendilerine anlatılması önerildi.

2019 Yılı Yaz Kur'an Kursları "Camiler Çocuk Dolsun, Ahlâkı Kur'an Olsun" sloganıyla 17 Haziran 2019 Pazartesi günü başlayacak.

Yaz Kur'an kurslarında dersler haftada 5 gün, günde 3 saat (yatılı Kur'an kurslarında ise günde 6 saat) olmak üzere 8 hafta süreli devam edecek. Çocuklarını Yaz Kur'an Kursları'na kaydettirmek isteyen veliler, cami görevlilerine ve müftülüklere başvurabilecek.

Haber-Fotoğraf: Mithat Güdü - 12.06.2019

TRABZON'DA YARIN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ ETKİNLİĞİ

TRABZON – Dünya Çevre Günü dolaysıyla Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü, Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü personellerinin katılımı ile yarın Trabzon'un Akçaabat ilçesi Mersin Plajında çevre temizlik etkinliği yapılacak.


Dünya Çevre Günü etkinliği çerçevesinde, çevre duyarlılığı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla yarın (13 Haziran 2019 Perşembe günü) saat 09.00'da Trabzon'un Akçaabat ilçesi Mersin Plajında (yüzme alanı) Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü, Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü personellerinin katılımı ile çevre temizlik etkinliği yapılacaktır.

Etkinliğe tüm halkımız ve değerli basın mensuplarımız davetlidir.

Tarih: 13 Haziran 2019 Perşembe Günü


Saat: 09.00


Yer: Mersin Plajı ( Yüzme Alanı )

12.06.2019

11 Haziran 2019 Salı

TRABZON'DA İL KADIN HAKLARI KOORDİNASYON ÜST KURULU TOPLANTISI YAPILDI

TRABZON - Kadın Dostu Kentler Birliği ve Yerel Eşitlik Birimi tarafından koordine edilen İl Kadın Hakları Koordinasyon Üst Kurul Toplantısı Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu başkanlığında yapıldı.


Valilikte gerçekleştirilen toplantıya; Trabzon Valisi Ustaoğlu'nun yanı sıra eşi Şenay Ustaoğlu, Vali Yardımcısı Nusret Şahin, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Halil Şen, İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.


Buradaki konuşmasında Vali Ustaoğlu:

"2008 yılında Valiliğimiz genelgesi ile ildeki paydaş kurum ve kuruluşların tespit edildiği o günden bu güne kadar da hem yaşanan süreçlerle alakalı yapılacak faaliyetlerinin değerlendirilmesi yapılmış ve bunun sonucunda birçok önemli eylem planları hazırlanmıştır.

Bu anlamda 2019 yılındaki eylem planımızdaki öngördüğümüz ana başlıklar ve faaliyetleri gerçekleştirme konusunda kurumlarımız ve paydaşlarımızla birlikte önemli çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.

Eylem planında hedef olarak yer alan konuların içerisini dolduracak faaliyet ve projelere yıl içerisinde sürekli eklemeler yapabilir ve çeşitlendirebiliriz. Her geçen gün faaliyetlerimizi, projelerimizi ve uygulamalarımızı artırarak çalışmalarımıza devam etmeyi hedefliyoruz. Kadın Dostu Kent ve Yerel Eşitlik Birimi tarafından düzenlenen çalışmaların ileri düzeyde örnek çalışmaları olduğunu da belirtmek isterim" dedi.


Tarihi ve kültürel geçmişi olan Trabzon'da, Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarının çok ciddi ağırlığının bulunduğunu söyleyen Vali Ustaoğlu:

"Sivil toplum kuruluşları yapmış olduğu çalışmalarla birlikte her zaman kendinden söz ettirmiştir. Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarımızın da yapmış oldukları etkinliklerde de her geçen gün ne kadar aktif olduğunu görmekteyiz. Trabzon İl Kadın Hakları Üst Kurulumuzun alt paydaşları içerisinde 28 kadın sivil toplum kuruluşumuz hizmet vermektedir. Bu da bizim için son derece anlamlıdır" dedi.

Konuşmaların ardından, toplantıda Türkiye'de Katılımcı Demokrasinin Güçlendirilmesi, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin izlenmesi Projesi kapsamında yapılan ve yapılması gereken eğitim, sağlık, istihdam, siyasal kadın, kadına yönelik şiddet, kentsel haklar ve hizmetler, spor, medya, din ve diğer alanlarda yapılan tüm faaliyetler, projeler değerlendirilerek, katılımcıların önerileri alındı.

11.06.2019

DSİ TARAFINDAN ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI SONUCU BAYBURT DEMİRÖZÜ'NDE 17 KÖYDE TAPU TESCİLLERİ TAMAMLANDI

BAYBURT - Türkiye genelinde tarla içi geliştirme ve toplulaştırma çalışmalarının devam ettiğini açıklayan DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Bayburt ilimizde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.


DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın: Bu projelerin yapılmasında en büyük destekçimiz Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli'ye şükranlarımı sunuyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum." dedi.


DSİ GENEL MÜDÜRÜ MEVLÜT AYDIN'IN AÇIKLAMASI:

"Dünya nüfusunun hızla artmasına rağmen tarım yapılabilecek alanları artırma imkânı bulunmamaktadır. Bu sebeple sınırlı sayılabilecek mevcut tarım topraklarından daha fazla verim alınmasını sağlayacak yol ve yöntemlerin bulunması gerekmektedir. Bu yöntemlerden birisi ve en önemlisi dağınık, çok parçalı ve tarımsal altyapısı eksik olan parsellerin arazi toplulaştırma çalışmalarıyla yeniden düzenlenmesi ve kullanılmayan alanların tarıma kazandırılmasıdır.

Çeşitli nedenlerle ekonomik olarak tarımsal faaliyetleri yapmaya imkân vermeyecek biçimde parçalanmış, dağılmış, bozuk şekilli parsellerin modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve sulama hizmetlerinin geliştirilmesi için en uygun biçimde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve yeniden düzenlenmesi işlemine 'Arazi Toplulaştırması' denilmektedir.

Arazi toplulaştırma çalışmalarının amacı; Tarım işletmelerinin sahip oldukları küçük, parçalı ve dağınık arazileri modern tarım işletmeciliğine göre yeniden düzenleyerek, daha az zaman, iş gücü ve sermaye kullanımı sağlamak, üretim faktörlerinden en iyi biçimde yararlanarak tarımsal üretimi ve tarım işletmelerinin verimliliğini artırmak ve kırsal kesimdeki nüfusun hayat standartlarını yükseltmektir.

Arazi toplulaştırması ile birlikte diğer altyapı hizmetlerinin de (sulama, tarla içi geliştirme işlemleri vb.) birlikte düşünülmesi gerekmektedir. Bu düşünceyle 2018 yılında yapılan yasal düzenleme sonucu ülkemiz genelinde arazi toplulaştırma çalışması yapma yetkisi DSİ Genel Müdürlüğü'müze verilmiştir.


"BAYBURT DEMİRÖZÜ'NDE 17 KÖYDE TAPU TESCİL ÇALIŞMALARI TAMAM"

Bayburt İli Demirözü İlçesinde, 'Bayburt Merkez Demirözü Köyleri ve Gümüşhane İli Salyazı Beldesi Arazi Toplulaştırması ve TİGH' işi kapsamında, toplam 31.733,660 hektar alanda 17 köyün tapu tescil çalışmaları tamamlanmış ve tapuları hazırlanmıştır.

'Bayburt Akşar Mehmet Aslan Göleti Arazi Toplulaştırması ve TİGH' işinde ise 1 813,46 hektar alanda çalışma yapılmaktadır. Söz konusu iş kapsamında 1 043 adet tapu senedi hazırlanmıştır. Bayburt Akşar Mehmet Aslan Göleti Arazi Toplulaştırması işi Akşar, Nişantaşı ve Kırkpınar köyleri ile Arpalı Beldesi Cumhuriyet ve Hürriyet mahallerini kapsamaktadır.


"SULAMA YATIRIM MALİYETLERİNDEN TASARRUF SAĞLANACAK"

Sulama projelerinde, kamulaştırmaya ve arazilerin parçalanmasına mani olmak için, kanalların ve yolların planlanması ve uygulaması, parsel sınırlarına bağlı kalmaktadır. Yani arazi sınırlarından geçirilmektedir. Parseller küçük, şekilleri düzensiz olduğundan kanal boyları gereğinden fazla uzamakta, bu da tesis maliyetini yükseltmektedir. 

 Sulama projeleri arazi toplulaştırmasına bağlı olarak uygulandığı takdirde ise; parsel sınırlarına bağlı kalmadan en ekonomik şekilde, sulama, yol ve tahliye planlaması yapıldığından, yatırım maliyetlerinde tasarruf sağlanmaktadır. Diğer taraftan arazi toplulaştırma projeleri ile kamulaştırma maliyetleri % 90 oranında azalmaktadır.


"ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI MODERN SULAMA METODLARININ UYGULANMASINI KOLAYLAŞTIRIR"

Arazi toplulaştırma çalışmalarının ekonomik tarımın yapılmasını engelleyecek, toprak koruma ve sulama tedbirlerinin alınmasını güçleştirecek derecede parçalanmış, dağılmış parselleri bir araya getirerek, çiftçinin yaşam düzeyini yükseltecek teknik, ekonomik ve sosyal tedbirleri almayı sağlayacağını ifade eden Genel Müdür Aydın,’ Arazi toplulaştırması ile parseller büyür, tarım teknikleri ve sulama metodlarının uygulanması kolaylaşır. Parsel sayısı azalır. Parsel büyüklüğü artar. Düzenli ve ideal parsel şekilleri oluşturulur. Her parsel yola ve kanala kavuşur. İşletme merkezi ile parseller arasındaki mesafeler azalır, ulaşımdan dolayı meydana gelen kayıplar azalır, yakıt tasarrufu sağlanır. Zirai mücadele ve gübreleme kolaylaşır. Sulama oranı ve randımanı artar. Arazi maliklerine kamulaştırma bedelleri yerine arazi verilerek, toprağından kopması önlenmektedir. Sağlanan katma değerden dolayı arazi değeri en az iki kat artmaktadır." dedi.

11.06.2019

ESNAF, FAZLA TATİLDEN DERTLİ!

İSTANBUL - KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç: "9 günlük bayram tatili turizmciyi sevindirirken, esnafı üzdü!"


Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, görüşlerini şöyle yansıttı:

"Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, son yıllarda uygulanan uzun bayram tatilleri, kamu ve özel sektör arasında haksızlığa neden olduğu gibi çalışan ile işveren arasında da tatsızlığa neden olmaktadır. En kötüsü de, küçük esnaf bayram alışverişi yapamamaktadır. Çünkü 9 günlük bayram tatillerini fırsat bilen vatandaşlar, Ramazan Bayramında da görüldüğü gibi sahil kentlerine ve memleketlerine akın ediyor.

Halkın bir kısmının 9 günlük tatili fırsat bilerek şehir dışına gitmesi, İstanbul trafiğinde gözle görülür derecede rahatlama yaşatsa da esnaf yapması gereken ‘arife’ alışverişini yapamamaktadır!

Bayram alışverişinin en çok yaşandığı Mahmutpaşa ve çevresinde bile parmakla sayılabilecek kadar müşterinin kalması, durumun bariz bir göstergesidir. Her zaman cıvıl cıvıl olan Eminönü Meydanı’nda ise güvercinler kalmış! Onlar bile yem atacak insan bulamıyor! Vapur iskeleleri ve caddeler bomboş…

İstanbul’da her gün yüz binlerce araç tarafından kullanılan yollar ve köprüler tamamen boşaldı. Günde 2 milyondan fazla insanın seyahat için kullandığı metrobüs ve metro durakları adeta sessizliğe gömüldü.

"TURİZMCİLER İŞ YAPSIN DİYE KÜÇÜK ESNAFI BATIRMANIN GEREĞİ YOK!"

Turizmciler iş yapsın diye küçük esnafı batırmanın alemi yok! Bayram dolayısıyla iş yapamayan esnaf, 9 günlük tatilleri çıkaranlara çok kızgın! Esnaf bu gereksiz uzun süreli tatile sevinemiyor. Çünkü, bu tatiller esnafın zarar etmesine sebep  oluyor. Nitekim, küçük esnaf ve sanatkârlar Ramazan ayında gerçekleştiremediği satışlar nedeniyle ümidini bayrama bağlamıştı. 9 günlük tatille çoğu vatandaş tatil yörelerine ve memleketlerine gidince, bu bayramda da esnaf umduğunu bulamadı.

Günümüzde bayramlar artık ibadet çerçevesinde değil, adeta seyahat günleri ve tatil olarak algılanmaya başlandı. Bayramlardaki alışverişin geçmiş yıllara göre az olmasının nedeni uzun tatillerdir. Bu durum haliyle alışveriş kültürünü değiştirdi.

"23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMI'NI BİLE UZATACAKLAR!"

Vatandaşlar uzun bayram tatiline adeta teşvik ediliyor. Artık insanlar bulundukları şehirlerin dışında bayram tatili yapıyorlar. Bu, bayramın ruhuna aykırıdır. Halkımızın bayram kültürü yok olmaktadır.

Uzun tatillerden dolayı bayram modundan çıkamayan çalışanlar kendilerini işe veremiyor. Elbette her insanın belli aralıklarla tatil yaparak dinlenmeye ihtiyacı vardır. Ancak tatillerin uzun süreli olması, kişinin bu rahatlık durumuna alışması, yeniden eski temposuna geçmesini bir o kadar güçleştiriyor. Bayram tatili sona ermesine rağmen bazı işyerlerinin kapalı olması, tatil anlayışının alışkanlık haline getirildiğinin bariz bir göstergesidir. Esnafın düzensiz çalışması, piyasaların verim oranını olumsuz yönde etkilemektedir.

"TÜRKİYE YILIN ÜÇTE BİRİNİ TATİL İLE GEÇİRİYOR"

Hemen hemen her yıl hafta sonları, milli ve dini bayramlar da dâhil olmak üzere 112 gün civarında tatil yapılıyor. İdari izinleri de katarsak bu sayı git gide artmakta. Bir yıl 365 gün olduğuna göre bunun üçte biri tatille geçmektedir. Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olduğunu göz önünde bulundurarak, bu kadar fazla tatil yapılmasını doğru bulmadığımızı, ülkemizin kalkınması için daha çok çalışmamızın gerektiğini savunuyoruz. Ayrıca belirtmek isterim ki, hiçbir gelişmiş ülkede dahi böyle bir uygulamaya yer verilmemektedir.

Ekonomik yönden gelişen ülkeler seviyesine ulaşmamız için çalışmaya daha çok zaman ayırmamız gerekli. Ülkemizde tatilin uzun olması en çok turizmcileri sevindirir. Türkiye’de bu kadar fazla resmî tatil günlerinin olmasını doğru bulmuyorum. Bu kadar fazla tatil, iş performansını bozduğu gibi insanları da rehavete sürüklüyor

Kamu kurumları 9 günlük tatilden dolayı mesai yapmazken; özel sektörler, bankalar ve bazı şirketler bayram tatili içerisinde mesai yapmaktadır. Bu durum haliyle kamu ile özel sektör çalışanları arasında haksızlığa neden olduğu gibi işçi ve işveren arasında da hoşnutsuzluğa neden olmaktadır."

11.06.2019

10 Haziran 2019 Pazartesi

2019 CEV VOLEYBOL ERKEKLER ALTIN AVRUPA LİGİ HEYECANI 12 HAZİRAN GÜNÜ TRABZON'DA

TRABZON - 2019 CEV Avrupa Altın Ligi'nde oynadığı ilk 4 maçı da kazanan A Erkek Voleybol Milli Takımımız, guruptaki beşinci maçında Belçika'yı Trabzon'da ağırlayacak.


Dün akşam Trabzon'a gelen A Milliler, zorlu maçı da kazanarak zirvedeki yerini iyice sağlamlaştırmak istiyor.

CEV Avrupa Altın Ligi'nde A Grubu'nda mücadele veren A Milli takımımız, 12 Haziran 2019 çarşamba günü saat 16.30'da Trabzon Beşirli Spor Kompleksi, Çok Amaçlı Spor Salonu'nda Belçika ile 5. hafta karşılaşmasına çıkacak.

Filenin Efeleri, 5'te 5 yapıp Final Four yolunda önemli bir engeli daha aşmanın hesaplarını yapıyor.


Takım Kaptanı Arslan Ekşi:

"İyi bir kadromuz var. Trabzon halkının desteğiyle Belçika'yı da yenerek Final Four'a bir adım daha yaklaşmak istiyoruz.

"BİLETLER ÜCRETSİZ"

Trabzonlu hemşehrilerimizin biletleri ücretsiz olan müsabakayı Türk bayrakları ile salonu doldurarak, Milli takımımızı coşkuyla destekleyeceğine inanıyoruz.

"ÇEKİLİŞ VAR"

2019 CEV Avrupa Altın Ligi maçı öncesinde, Beşirli Çok Amaçlı Spor Salonunda bilet alan seyirciler arasında çekiliş yapılacak. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, kura ile belirlenecek olan 3 kişiye, Milli takım forması, playstation ve cep telefonu hediye edecek." diye konuştu.

10.06.2019