26 Temmuz 2019 Cuma

VALİLİK, 2019 YILI MAHSULÜ FINDIK TOPLAMA ve İHRAÇ TARİHLERİNİ AÇIKLADI

TRABZON - Trabzon Valiliği (İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü) bulundukları kesimlere göre 2019 yılı mahsulü fındık toplama tarihleri hakkında basın duyurusu yayınladı.


2019 yılı mahsulü fındık hasat ve ihraç tarihleri, Ticaret Bakanlığı Doğu Karadeniz Bölge Müdürlüğünce oluşturulan Komisyon tarafından belirlendi.

Ticaret Bakanlığı Doğu Karadeniz Bölge Müdürü Aydın Güler başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda, Trabzon ili ve ilçelerinin;

Sahil kesiminde(0-250 metre arası rakım)               : 07.08.2019 tarihinde,


Orta kesiminde(251-500 metre arası rakım)            : 15.08.2019 tarihinde,


Yüksek kesimlerde(500 metre ve üzeri rakım)         : 22.08.2019 tarihinde,

Fındık hasadına, hasat tarihinden 7 gün sonra da fındık ihracatına izin verilmesi kararlaştırıldı.

Fındık hasat ve ihraç tarihlerinin belirlenmesine ilişkin açıklamada bulunan Ticaret Bakanlığı Doğu Karadeniz Bölge Müdürü Aydın Güler:

"Bölgemizde yetişen, ülkemiz için önemli bir ihraç ve döviz potansiyeline sahip fındık ürününün hasat ve ihraç tarihleri Komisyonumuz tarafından belirlenmiştir. Fındık üreticilerimize bol ve bereketli hasat dönemi dileriz" dedi. 

25.07.2019

25 Temmuz 2019 Perşembe

KARADENİZ YAZARLAR BİRLİĞİ (KYB)'NDEN, ŞAİR ALİ RIZA YILDIZ'IN VEFATININ 19. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE ANMA ETKİNLİĞİ

TRABZON25 Temmuz 2000 tarihinde ebediyet yolculuğuna uğurladığımız değerli Şair ve Yazarlarımızdan Düşünür, Dava Adamı, Yazar, Şair Ali Rıza YILDIZ, vefatının 19. yıl dönümünde vefa örneği gösterilerek anma programı düzenlendi.


VEFATININ 19. YIL DÖNÜMÜNDE ŞAİR ALİ RIZA YILDIZ RAHMETLE ve DULARLA ANILDI…

Karadeniz Yazarlar Birliği (KYB) Derneği Genel Merkezi ve Yıldız ailesi bir vefa örneği göstererek, değerli şairlerimizden merhum Düşünür, Dava Adamı, Yazar, Şair Ali Rıza YILDIZ'ın vefatının 19. Yıl Dönümü'nde 25.07.2019 Perşembe günü saat 17.30'da Trabzon Tarih Müzesi bahçesinde düzenlenen anma programı ile dualarla yâd edildi.


Anma Programına, Karadeniz Yazarlar Birliği (KYB) üyeleri ve Yıldız Ailesi'nin yanı sıra Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ve Trabzon Şairler ve Yazarlar Derneği yönetici ve üyeleri, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, şairler ve çok sayıda merhum Şair Ali Rıza Yıldız'ın dostları katıldı.


Programın sunuculuğunu Canan Güven Kalaycı yaptı. Etkinlikte konuşmacılar, merhum Şair Ali Rıza Yıldız'ın hayatından kesitler sunarak, ahlakını, disiplinini, çalışma hayatını, dostlarına verdiği değeri anlatarak şiirlerinden bazı demetler sundular.


Merhum Şair Yıldız'ın İzmir'deki bir mezar taşına yazdırılan şiiri; Merhum Ses Sanatçısı Adnan Şenses tarafından bestelenerek şarkı haline getirilmesi üzerine aleyhte açılan davaya müdahil olunmuş ve 'Baba', 'Ahirete Mektup' ya da yaygın adı ile 'Sat Baba' şiirinin Rahmetli Ali Yıldız'a ait olduğu belge ve delilleriyle ispat edilmiş ve hak yerini bulmuştur.


Programda duygular öne geçmiş, bazı konuşmacı ve dinleyiciler, göz yaşlarına hakim olamadılar. Şiddetli yağmura rağmen dinleyicilerin alandan ayrılmaması dikkat çekti.


Programın sonunda; hatıra fotoğrafları çektirilerek, tarihi anlar abideleştirilmiştir.

-25.07.2019-


ŞAİR ALİ RIZA YILDIZ (20.06.1926 - 25.07.2000) KİMDİR?


Muhammet YAVRUOĞLU  

Araştırmacı-Gazeteci-Yazar


Şair Ali Rıza Yıldız; 20.06.1926 tarihinde Rize İli, Fındıklı İlçesi Gürsu Köyünde dünyaya geldi. Ataları Tuna Boylarından akıncı kolbaşısı Cevat Beye dayanır. Babası Hüseyin Efendi ve annesi Esma Hatun'dur. Baba tarafı 'Cevatoğlu' diye anılırlar. Sonradan "Yıldız" soyadını almışlardır.

Ali Rıza Beyin babası Hüseyin Efendi iki evli idi. Birinci Hanımından bir kız, iki erkek ve ikinci hanımından ise üç kızı dünyaya gelmiştir. İşte Ali Rıza Bey, Hüseyin Efendinin birinci hanımından olup ailenin iki oğlundan biri idi. Ailesi dar gelirli bir aile idi. Ancak ilk öğrenimini Fındıklı'da ve Orta öğrenimini Hopa'da tamamlayabildi.

O tarihlerde okumak kadar çocuk okutmak da çok zordu. Ortaöğrenimden sonra Beşikdüzü'nde açılan ve birçok tartışmanın hala odağında olan Köy Enstitüsünde 2 yıl kadar okudu.

İki dönem okuduktan sonra okuldan Fındıklı'daki Gürsu köyüne izne gelmişti. Ailece tahsile önem veren bir aile idiler. Ancak O, parasızlık nedeniyle bu okula bir daha devam edemedi.

Öncelikle askerlik görevini tamamlamayı tercih etti ve vatani görevini tamamladıktan sonra 1951 yılında Trabzon Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü Etüd ve Proje Başmühendisliğinde işçi olarak çalışmaya başladı. Uzun yıllar bu kuruluşa bağlı bölge dâhilinde görev yaptıktan sonra Ağustos 1978 yılında kendi isteği ile emekli oldu.

Ali Rıza Yıldız ağabey Rize Fındıklı'lıdır. Bölge dâhili birçok yerde görev yapmıştır. Çok yer gezmiştir. Ama O, Trabzon'u vatan olarak bellemiştir. Trabzonlu O'na, O Trabzon'a gönül ve kucak açmıştır. Onun mekânı, Osmanlı Türk-İslam Cihan Devleti'nin büyük hükümdarı Yavuz Sultan Selim Han (Rh.A.) gibi yiğit bir devlet adamına ana olma şerefine erişmiş Âhilik Teşkilatı'nın 'Anadolu'lu Kadınlar (Baciyan-ı Rum) kolunun büyüklerinden Evliya-yı Kiram'dan 'Ayşe Gülbahar Sultan Hatun' Ana (K.V.)'nın adını taşıyan Gülbahar Hatun Mahallesi'nde Atapark Mevkii'nde yıllarını geçirmiştir.

Ali Rıza Bey; elli yıldan fazla Trabzon'da yaşamış ve ölümüne kadar da devam etmiştir. Oturmuş oldukları evleri; kayın valideleri Sabbek Hanım tarafından kendilerine hibe edilen Gülbaharhatun Mahallesi Atapark'ta 'Merhum İsmail Hakkı Berkmen Tarih Kütüphanesi'nin doğu bitişiğinde kalan, sonradan zemin katında dükkânlar yapılan binadır. Ancak Trabzon Belediyesi - TOKİ tarafından kamulaştırılarak yıktırılmıştır. Ne yazık ki, Trabzon'un Kültür ve Sporun Başkenti diye övünenler, bu büyük kültür insanımıza ve tarihimize sahip çıkmamışlardır!..

Avrupa ülkelerinde olsa, bırakın şair, yazar, gazeteci, sanatçı ve tanınmış devlet adamlarına sahip çıkmayı onların adımlarını attıkları izleri bile korumayı dahi büyük bir vazife bilirlerdi.

Ama ne yazık ki, vefa duygularımız körelmiş, şehit ve gazilerimize yeterince sahip çıkılmadığımız gibi aydınlarımıza, sanatçı, gazeteci ve yazarlarımıza ve düşünürlerimize de sahip çıkmayı bilmeyen bir milletiz!..

Şair merhum Ali Rıza Yıldız; çok çabuk duygu seline kapılan ve çok kolay şiir yazabilen bir insandı. Duygularında kullandığı kelimeleri özenle seçer, ancak eğip bükmeyi sevmez, yalın haliyle kullanırdı. Kelimelerin önüne, arkasına ya da içine hinlik koymaya kalkmaz, sade duygularını yansıtır, kullandığı kelimeler tertemiz duygularını taşırdı. Kendisine ait özel daktilosu ile sevdiklerine şiirler yazar ve onlara hediye etmeyi çok severdi. Öyle ki bu şiirlerinden bazıları sevdiklerinde olduğu halde kayıtlardaki şiirleri arasında yer almamaktadır.

Ali Rıza Ağabey, yaşamı boyunca şiire ilgi duydu. Şiir dostlarını arayıp buluyor, şiire meraklı olanları yazmaya teşvik ediyordu. Şiir yazmayı ve fikirlerini insanlarla paylaşmayı, şiire hevesli gördüklerini teşvik etmeyi çok severdi. Çeşitli dergi ve gazetelerde şiirleri ve makaleleri yayınlanmıştır.

Kendisi de Rize ve Trabzon'da yayınlanan dergi ve gazetelerde şiirlerini yayınlıyordu.

Trabzon'da yayın hayatını sürdüren Karadeniz, Türksesi, Kuzey Haber, Kuzey Ekspres gazetelerinde ve Kemençe, Dinç Adımlar, Yunus, Yol-İş ve Karadeniz Yazarlar Birliği (KYB) Birlik dergilerinde şiirleri yayınlandı.

Rize'de Gürses, Fındıklı'da Yeşil Fındıklı, Karabük'te Yeni Karabük, Erzurum'da Aziziye isimli gazeteler de şiirleri yayınlandı.

Trabzon Haber Gazetesi'nde de köşe yazıları yayınlandı. Onun bazı şiirleri bestekârlara ilham verdi ve bestelenerek, ses sanatçıları tarafından seslendirildi.

Bazı şiirleri ise ilgisiz kişilerce çıkar uğruna sahiplenildi. Bunların bir kısmı ile ailesi ve Karadeniz Yazarlar Birliği (KYB) mücadele etmek zorunda kaldı.

İlk şiir kitabı; 1981 yılında Akçaabat'ta Top-Kar Matbaası'nda basılarak, yayınlanan 'Hatıralarla Yılların Sesi' isimli şiir kitabıdır. İkinci kitabı ise iki manzum hikâye ve bir manzum seyahatnameyi içeren ve 1993 yılında Trabzon'da Eser Ofset'te basımı yapılan 'Üç Güzel' (Şiir) isimli eseridir.

Yazar Dr. Enver Uzun tarafından, Ali Rıza YILDIZ'ın Hayatı ve Eserleri (1.2.3 cilt) isimli yayına hazır eserler bulunmaktadır.

Ali Rıza ağabey, her şeyden önce bir gönül adamıdır. Sevgi ve saygı onun olmazsa olmazları arasında en başta gelirdi. Herkese sevgiyle bakar. Büyükle büyük, küçükle küçük olur, herkesi kucaklardı. O, fırtınalı bir havada sığınılacak bir liman gibiydi. Dostlarını asla unutmaz, onlara mutlaka ayıracak zaman bırakırdı.

O çok iyi bir aile babasıydı. Çocuklarına çok düşkündü. Komşularına karşı çok anlayışlı idi. Herkes de ona saygı ve sevgi duyar, onun sohbetlerine bayılırdı. Onunla sohbette bulunmak bir ayrıcalıklı idi. Aile efradına olduğu gibi eş, dost ve arkadaşları için bile başına sürekli oturduğu daktilosu ile sevecen şiirlerini yazardı.

O sosyal yönü güçlü bir insandı. Yol-İş sendikası dâhil birçok sivil toplum kuruluşunda görev almıştır. Trabzon'da Kurulu bulunan Karadeniz Yazarlar Birliği (KYB) Derneği'nin kurucu üyesiydi.

Bu dernekte zaman zaman bazı görevler üstlenmiştir. O, Ortahisar Babıalisi'nin isim babası ve sevdalılarındandı. Karadeniz Yazarlar Birliği (KYB)'nin ve 'Trabzon Haber Gazetesi'nin sahibi Nevzat Yılmaz'ın ve orada toplanan şair, yazar, sanatçı ve gazeteci dost halkalarının daimi müdavimlerindendi.

Ortahisar Sohbetleri onların kuşağı ile hayat bulmuştu. Hala birçok insan, şair, yazar, gazeteci ve sanatçı o günlerin özlemini duyar. Aydınlar; o tarihlerde birbirlerine daha çok kıymet verir ve sohbetlerine doyum olmazdı.

Merhum Gazeteci Yazar Şevket Çulha, merhum Şair Ali Rıza Yıldız, merhum Gazeteci Yazar Ayhan Kıyak, merhum Şair Yazar Hüsnü Mustafa Tomaç, merhum Gazeteci Yazar Ömer Güner, merhum Gazeteci Yazar Refik Karaağaçlı, merhum Yazar İlyas Karagöz, merhum Gazeteci Yazar Salih Çamoğlu ve isimlerini zikredemediğim, nice yıldızlar, bir bir sönünce Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nin, Ortahisar Babıali ve Gönül Dostları Birliği'nin sohbetlerinin eski tadına varılamaz oldu.

Ali Rıza Bey; iyi bir insandı. İyi bir dost, iyi bir baba, hoşgörülü, beyefendi ve babacan bir insan idi. Biraz içine kapanık olmasından dolayı Onu ilk anda görenler soğuk zannına kapılabiliyordu. Ama konuşmaya bir başlayınca, hele konu sohbete değer olunca, onun sohbetine doyum olmazdı.

Kendi başına iken devamlı düşünceli bir hali vardı. Sorulan sorulara açık ve net, izahlı cevaplar verirdi. O, çok demokrat, gönlü insan sevgisi ile dopdolu bir insandı. İnsan sevgisine, yardımlaşmaya ve dostlarına çok önem verirdi. Arıların bal aldığı çiçekler gibi O, dost olanlara yardıma koşan bir insandı.

Onun devamlı düzgün kıyafeti, başından hiç eksik etmediği şapkası, daima boğazına taktığı kravatı ve genelde elinden hiç düşürmediği güneş gözlüğü hemen insanların dikkatini çekerdi.

O tarihlerde bu günkü gibi bilgisayarlar yok. Bu nedenle Ali Rıza ağabey, yazı ve şiirlerini daima daktilo ile yazar ve altı kısmına mutlaka günün tarihini kor ve imzasını atardı. Onun, gezdiği, gördüğü yerlerdeki ilginç olayları not etme gibi bir alışkanlığı vardı.

Merhum Ali Rıza ağabey; akciğer kanseri nedeniyle rahatsızdı. 6–7 sene kadar tedavi için Ankara'ya gidip geldi, tedavi gördü. Tedavi süreci uzun süre devam etti. O tarihlerde bu günkü gibi taşra illerinde yetişmiş doktor ve kaliteli sağlık hizmeti veren hastaneler çok azdı. Kati teşhis ve kaliteli tedavi için insanlar akın akın büyük illere koşarlardı. Bu gün Türkiye'de sağlık alanında devrim diyebileceğimiz hatırı sayılı gelişmeler olmuştur.

Ali Rıza ağabey; tedavi için gidip geldiği Ankara'da tedavi gördüğü hastanede, 25 Temmuz 2000 Salı günü aniden rahatsızlığı artarak hayatını kaybetti.

Dostları onun sağlığına kavuşmuş olarak, Trabzon'a dönmesini beklerken; O, dostlarını, sevenlerini öksüz bırakmıştı. Vefatının ertesi günü cenazesi uçak ile çok sevdiği Trabzon'a getirildi.

Cenaze namazı; şiirlerine konu olan Gülbaharhatun Camii'nde 26 Temmuz 2000 Çarşamba günü, ikindi namazına müteakip kılındı. Cenaze namazından sonra O, dost ve sevenlerinin omuzlarında Trabzon Değirmendere'deki Sülüklü Asri Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlandı.

Ve O, çok değer verdiği dostlarından ölüm nedeniyle ayrıldı. Dostun dosttan ayrılması mümkün müydü? Elbette hayır..

Ancak O, dostsuz sayılmazdı. Çünkü dostlar dostu, çaresizlerin çaresi, kimsesizlerin kimsesi, her yaratılanın varlık nedeni, nimet verenlerin ve af edenlerin en büyüğü Rahman ve Rahim, Kerim ve Settâr (Günahları Affedici) olan Yüce Allah'ın huzuruna varmıştı.

Yaradılan için, Hakk'a kul olma şerefine nail olanlar için bundan daha büyük mutluluk ne olabilirdi ki?

Ali Rıza Ağabey; 25 Temmuz 2000 Salı günü Hakk'ın rahmetine kavuştu. 26 Temmuz 2000 Çarşamba günü Sülüklü Mezarlığında toprağa verildi. Ve o güzel insan ebediyen aramızdan ayrıldı.

Merhum Ali Rıza ağabey; vefat ettiğinde 74 yaşlarındaydı. O dünyaya belki de sessizce geldi ve sessizce ayrıldı. Ancak iz bırakanlardan oldu. O, şiirlerinde ve dostlarının gönlünde yaşıyor.

25 Temmuz 2000 Salı günü Dar'ül Beka'ya göç eden Ali Rıza ağabey, sevenlerinden ve tüm müminlerden bir Fatiha ve dua bekliyor. Allah rahmet eylesin. Bütün dost ve Mü'min ve Mü'mine büyüklerimize ve kardeşlerimize Allah'tan merhamet, af ve rahmet diliyoruz. Mekânları Cennet, dereceleri âli olur inşa'allah…

Şair Ali Rıza Yıldız ağabeyi rahmetle ve saygıyla anıyoruz.

Allah (C.C.) rahmet eylesin. Âmin...

(Haber ve Fotoğraflar: Muhammet Yavruoğlu – 25.07.2019)

24 Temmuz 2019 Çarşamba

VALİ USTAOĞLU'NDAN "24 TEMMUZ GAZETECİLER ve BASIN BAYRAMI" MESAJI

TRABZON – Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu "24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı" dolayısıyla bir mesaj yayınladı.


VALİ USTAOĞLU'NUN "24 TEMMUZ GAZETECİLER ve BASIN BAYRAMI" MESAJI:

"Çağdaş dünyanın en temel insan haklarından, haber alma, yayma ve ifade özgürlüklerinin en etkili aracı olan basın, doğru ve gerçek haberlerle kamuoyunu aydınlatarak, şeffaf ve hesap verilebilir bir yönetim anlayışının oluşmasına ve demokrasinin güçlenmesine önemli katkılar sağlamaktadır.

Kamu-Vatandaş arasında önemli görev üstlenen basınımız demokrasinin ve Cumhuriyetimizin kökleşmesinde önemli bir yere sahiptir. Tarihin her döneminde milletin gözü, kulağı ve sesi olan basın; kamuoyunun haber alma hakkına katkıda bulunma görevini ilkeli ve tarafsız gazetecilik anlayışı içerisinde başarıyla yerine getirmeye çalışmıştır.

İlimizdeki basın yayın çalışanlarının bu sorumluluk bilinciyle yaptıkları ve yapacakları duyarlı çalışmalar şehrimizin her alanda gelişmesine ve kalkınmasına büyük katkı sağlamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle; İlimizde faaliyette bulunan basın kuruluşlarımız başta olmak üzere tüm basın mensuplarımızın '24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'nı en kalbi duygularımla kutluyor, başarılar diliyorum."

24.07.2019

22 Temmuz 2019 Pazartesi

ZORLUOĞLU: "TRABZON; KÜLTÜR, MEDENİYET ve HOŞGÖRÜ ŞEHRİDİR"

TRABZON   Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat ZORLUOĞLU, bazı sosyal medya mecraları üzerinden şehrimizin karalanmaya çalışıldığını belirterek, Anadolu toprakları üzerinde kutuplaştırma ve ötekileştirme tohumları ekilmeye çalışılmasına sert tepki gösterdi.


Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat ZORLUOĞLU'nun konu ile ilgili basın açıklaması şöyle:

"Tarihinden, üzerinde yaşadığı coğrafyanın zengin kültür çeşnisinden, kadirşinas, misafirperver ve engin hoşgörü sahibi insanının hasletlerinden bihaber bazı kesimlerce, son günlerde sosyal medya mecraları üzerinden, şehrimizin karalanmaya hatta aşağılanmaya yeltenildiğini, böylelikle hassas sinir uçları bulunan Anadolu toprakları üzerinde kutuplaştırma ve ötekileştirme tohumları ekilmeye çalışıldığını teessür ve hayretle takip ediyorum.

Trabzon'umuzun güzide turizm mekânlarından Uzungöl'de geçtiğimiz hafta yaşanan münferit ve istenmeyen bir hadiseden yola çıkılarak, Fatih Sultan Mehmed Han'dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar milletimizin geleceğini şekillendiren, dünyanın tanıdığı liderlerin özel kıymet verdiği, binlerce yıldır sayısız medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapmış bir şehrin, sosyal medyada gündem olma çabalarına malzeme edilmesini şiddetle kınıyorum!..

Ecdadımızın bizlere emaneti, benim de atalarımdan yadigâr bilip kültüründen beslenip yetiştiğim ve yakın zamanda şehremini görevi üstlendiğim memleketim Trabzon'a yakıştırılmaya çalışılan her türlü olumsuz sıfatı sahiplerine iade ediyor, hizmet etmekten gurur ve onur duyduğum şehrimin, misafirperver insanıyla, doğasıyla ve zengin kültürüyle daha geniş coğrafyalarda tanınması için yaşamım boyunca özel gayret göstereceğimi bu vesileyle bir kez daha ifade ediyorum.

Bu duygularla; ülkemizin nadide güzelliklerini görmek isteyen yerli ve yabancı misafirlerimizi şehrimizin her köşesinde tüm Trabzonlular olarak layık oldukları şekilde ağırlayacağımızı ve Trabzon'un has evlatlarının da şehirlerini gittikleri her ülke ve şehirde, bulunma amaçları ne olursa olsun, en iyi şekilde temsil edeceği inancımı kamuoyunun bilgisine sunuyorum."

22.07.2019

20 Temmuz 2019 Cumartesi

YOMRA FEN LİSESİ, YKS SINAVI'NDA GÖĞSÜMÜZÜ KABARTTI

TRABZON - Yomra İlçe Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda tarihi başarıya imza atan Yomra Fen Lisesi öğrenci ve öğretmenlerini kutladı.

Başkan Bıyık: "Karadeniz'in en başaralı eğitim kurumu olan Fen Lisemizin başarısı göğsümüzü kabartmıştır. Eğitime her alanda destek olacağız" dedi.


Yomra Fen Lisesi Müdürü Ahmet Kadı Kadıoğlu, beraberindeki öğrenciler ve velileri ile birlikte Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık'ı makamında ziyaret etti.


Yükseköğretim Kurumu Sınav sonuçları hakkında Başkan Bıyık'ı bilgilendiren Kadıoğlu:

"11 öğrencimiz Türkiye genelinde ilk bine, 25 öğrencimiz ilk 5 bine, 40 öğrencimiz ilk 10 bine, 65 öğrencimiz ilk 30 bine girmiştir. Sayısal alanda Trabzon 1'incisi, 2'ncisi ve 3'üncüsü okulumuzdan çıkmıştır" dedi.


Başkan Bıyık, elde edilen tarihi başarıdan ötürü öğrenci ve öğretmenleri tek tek kutladı. Türkiye'nin kurtuluşunun eğitimde olduğunu ifade eden Bıyık:

"Karadeniz'in en başarılı lisesi olan Yomra Fen Lisemiz göğsümüzü kabartmıştır. Tüm idareci, öğretmen, veli ve öğrencilerimizi yürekten kutluyorum. Fen Lisemizin ve diğer eğitim kurumlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Liselerimizin taleplerine imkanlarımız ölçüsünde en iyi şekilde yanıt verme gayretinde olacağız. Bizlere bu gururu yaşatan başarılı öğrencilerimize tekrar tekrar teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

21.07.2019

19 Temmuz 2019 Cuma

HARİTA/GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİM-ÖĞRETİM SEMPOZYUMU (11-12 Ekim 2019-İTÜ Taşkışla)

TMMOB HARİTA ve KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI - Harita/Geomatik Mühendisliği Eğitim-Öğretim Sempozyumu Başkanı Prof. Dr. Rahmi Nurhan ÇELİK ve TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı Orhan KASAP, 11-12 Ekim 2019 tarihlerinde İTÜ Taşkışla kampüsünde düzenlenecek olan HARİTA/GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİM-ÖĞRETİM SEMPOZYUMU ile ilgili bir ortak basın açıklaması yaptılar.


Harita/Geomatik Mühendisliği Eğitim-Öğretim Sempozyumu Başkanı Prof. Dr. Rahmi Nurhan ÇELİK ve TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı Orhan KASAP'ın ortak açılaması:

"Dünya tarihinin son 8000 (8 bin) yıllık geçmişinde var olduğunu bildiğimiz mesleğimiz; ülkemizde bundan 70 yıl önce, 7 Haziran 1949 tarihinde Prof. Dr. Macit Erbudak, Prof. Dr. h.c. Ekrem Ulsoy ve Prof. Dr. Burhanettin Tansuğ önderliğinde ilk sivil Harita Mühendisliği eğitim-öğretimine İstanbul Teknik Okulu'nda daha sonra adı İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi ve sonrasında Yıldız Üniversitesi olarak değiştirilen ve bugün Yıldız Teknik Üniversitesi olarak bildiğimiz kurumda başlamıştır.

1949'dan günümüze ülkemizin birçok üniversitesinde yeni bölümler açılarak bölüm sayımız bugün 38'e ulaşmıştır. Yeni bölümlerin açılmasıyla nicelik açısından bu süre zarfında önemli bir gelişim gösteren meslek topluluğumuz, aynı hız ve oranda yeterince niteliksel gelişim gösterememiştir.

Ülkemizde mesleğimizin eğitim-öğretim konusu, kuruluşundan 33 yıl sonra ilk olarak tüm meslek topluluğunun katılımına açık olarak 1982 yılında Trabzon'da gerçekleştirilen Jeodezi Öğretimi Sempozyumu'nda ele alınmış; daha sonra yine geniş katılımlı olarak 2002 yılında gerçekleştirilen Mesleki Sorunların Tartışılması ve Geleceğe Yönelik Politikaların Belirlenmesi Kurultayı'nda, 2005 yılında Prof. Dr. Ekrem Ulsoy Anısına-Günümüzde Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Sempozyumu'nda ve 2017 yılı sonunda gerçekleştirilen Mesleki Açılımlar Kurultayı'nda ele alınarak değerlendirilmiştir.

Dijitalleşme olgusunun mesleki uygulama alanlarına etkisinin yükselerek devam ettiği günümüzde, Odamız tarafından ülkemizdeki haritacılık sektörünün gelişim dinamiklerinin ve istihdam olanaklarının mesleki eğitim-öğretimimizle doğrudan olan ilgisinin yeni bir ele alışı gerektirdiği farklı bilimsel, teknik ve meslek eğitim-öğretime odaklı platformlarda sürekli ifade edilmiştir. Son olarak 'Yol Haritamızı Çiziyoruz' teması ile Mesleki Açılımlar Kurultayı`ndaki değerlendirmeler ışığında mesleki eğitim-öğretimimizi geliştirerek netleştireceğimiz bir eğitim-öğretim sempozyumunun yapılmasının yararlı olacağı öngörülmüştür.

Bu noktadan hareketle, 11-12 Ekim 2019 tarihlerinde mesleki eğitim - öğretimimizin tüm paydaşlarının katılımıyla İstanbul'da İTÜ Taşkışla Kampüsünde iki günlük bir çalışmada bir araya geleceğimiz 'Harita/Geomatik Mühendisliği Eğitim-Öğretim Sempozyumu'nun yapılması kararlaştırılmıştır.

Bu sempozyum kapsamında mesleğimizin eğitim-öğretimini tartışırken, gelişimine ve niteliğinin artırılmasına yönelik stratejileri belirlemeye ve eylem planını oluşturmaya çalışacağız.  Mühendislik eğitim-öğretiminin 'Öğrenci, Akademisyen, Üniversite, Oda, Kamu, Özel Sektör' tüm paydaşlarını bir araya getirerek bilim ve teknolojinin yeni bir yaşam biçimini şekillendirdiği günümüz dünyasında; mesleğimiz için doğru bir yol haritası çizerken, ülkemizde Harita/Geomatik Mühendisliği eğitim-öğretiminin geleceğini biçimlendirmek için ortak aklı oluşturmaya çalışacağız.

Bu sempozyumda özetle; tüm paydaşların uyum içinde, gelişime açık, güncellenebilen, ölçülebilen, denetlenebilen ve sürdürülebilir bir sistem dâhilinde çalışmasını sağlayacak; mesleğin gelişiminde yetiştirilen mühendislerin nitelikli olmasını, verilen hizmetlerin ve üretilen ürünlerin kaliteli olmasını sağlayacak; mesleğin geleceğini güvenle biçimlendirecek bir eğitim-öğretim stratejisi ve eylem planının ilk fazını oluşturmayı planlıyoruz.

Bu Bir Açık Davettir:

Gelin hep birlikte Harita/Geomatik Mühendisliğinde ortak aklın bir ürünü olarak geleceği biçimlendirmek için bir araya gelelim, strateji ve eylem planımızı oluşturalım.

Bu kapsamda sempozyumda;

-Meslek tarihimize,

-Ulusal ve uluslararası düzeyde mesleki eğitim-öğretime,

-Eğitim-öğretimde akreditasyon, sertifikasyon ve standartlara,

-Mühendisliğin değerlerine,

-Meslektaş olma yolunda yürüyen adayların hayallerine, beklentilerine,

-Geleceği biçimlendirmek için izlenmesi gereken yollara ve

-Mesleki eğitim-öğretim kapsamında daha birçok noktaya ışık tutarak, bunları önce strateji daha sonra eylem planı olarak hep birlikte biçimlendirelim.

11-12 Ekim 2019 tarihlerinde TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasının İstanbul Şubesi yürütücülüğünde hep birlikte gerçekleştireceğimiz bu sempozyuma bildirili, bildirisiz, ilgili, istekli tüm meslektaş ve meslektaş adaylarımız davetlidir.

*Bildiri:

Sempozyuma bildiri ile katılmak isteyen meslektaşlarımızın genişletilmiş bildiri özetlerini en geç 6 Eylül 2019 Cuma saat 17.00`ye kadar egitim@hkmo.org.tr adresine iletmeleri gerekmektedir. Genişletilmiş özetler, Sempozyum Bilim Kurulunca değerlendirildikten sonra kabul alan bildirilerin tam metinleri istenecek ve bu bildiriler HKMO Jeodezi ve Jeoinformasyon Dergisi'nin Eğitim-Öğretim Sempozyumu`na ilişkin özel sayısında basılmak üzere derginin detaylı değerlendirme sürecine yönlendirilecektir.

*Aday/Genç Mühendis Kısa Video ve ‘Blog` Yazısı Yarışması: Yarışmanın konusu: "Aklımdaki Harita/Geomatik Mühendisliği?". Yarışmaya en az 30, en fazla 90 saniyeden oluşan bir video ve/veya en az 300, en fazla 2500 kelimeden oluşan bir ‘Blog` yazısı ile katılım sağlanabilir.  Hazırlanan video ve blog yazılarının en geç 6 Eylül 2019 Cuma saat 17.00`ye kadar egitim@hkmo.org.tr adresine iletilmelidir.

Bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla…"

*ÖNEMLİ TARİHLER

6 Eylül 2019-Genişletilmiş Bildiri Özeti Son Gönderim Tarihi-Uzatıldı.

6 Eylül 2019-Aday/Genç Mühendis Kısa Video ve 'Blog' Yazısı Gönderim Tarihi-Uzatıldı. 

19.07.2019

VALİ USTAOĞLU'NDAN YKS'DE İLK BİNE GİREN ÖĞRENCİLERE ÖDÜL ve TEŞEKKÜR!

TRABZON - Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, 2019 Yükseköğretim Kurumları (YKS) Sınavında Türkiye sıralamasında ilk 1000'e giren Yomra Fen Lisesi öğrencilerini ağırladı.


Trabzon 1'ncisi Arman Özcan, 2'inci Ömer Faruk Keskin, 3'üncü Furkan Köroğlu ve diğer dereceye giren öğrencileri kabul eden Vali Ustaoğlu, başarılı öğrencileri ödüllendirerek kutladı.


Sınavda başarı gösteren öğrencileri tebrik eden Vali Ustaoğlu:
"Başarılarınızdan ötürü sizleri tebrik ediyorum. Düzenli ve disiplinli çalışmanın karşılığında başarı kaçınılmazdır. Trabzon ilkleri başarmış bir şehirdir. Her zamanda ön sıralarda yer almıştır.

Bize yaşatmış olduğunuz bu gururdan ötürü sizleri tekrar yürekten tebrik ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum. Bu başarıda emeği geçen öğretmenlerimize ailelerimize ve milli eğitim camiamıza teşekkür ediyorum" dedi.

Vali Ustaoğlu, daha sonra öğrencilerle düşünceleri ve geleceğe dair planları hakkında bir süre sohbet etti.
 
Ziyarette Yomra Kaymakamı Hasan Balcı, İl Milli Eğitim Müdürü Hızır Aktaş, Yomra Fen Lisesi Okul Müdürü Ahmet Kadıkadıoğlu ve öğretmenler hazır bulundu.

19.07.2019