Müslümanlara baskının doruk noktaya ulaştığı Milli Şef İsmet İnönü döneminde dahi din ve Kur’an hizmetini aksatmadan devam eden Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri vefat yıldönümünde anılıyor.
Müslümanlara baskının doruk noktaya ulaştığı Milli Şef İsmet İnönü döneminde dahi din ve Kur’an hizmetini aksatmadan devam eden Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri vefat yıldönümünde anılıyor. Vefatının 51. yılında dualarla anılan Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri 72 yıllık ömrünü İslam’a hizmete adamıştı.
16 Eylül 1959’da vefat eden Hilmi Tunahan, 1888’de Silistre’de doğdu. Tunahan, Süleymaniye Camii medreselerinden Medresetü’l-Mütehassisîn’in tefsir ve hadis kısmına devam etti. Son derece parlak bir zekâya sahip olan Süleyman Hilmi Tunahan, 1919 senesinde birincilikle mezun olarak, aynı sene Medresetü’l-Kuzati’ye başlayıp hukuk eğitimini de dereceyle bitirdi. Uzun müddet İstanbul’un önemli camilerinde halka vaaz ederek, insanlara İslâmiyet’in emir ve yasaklarını anlatan Hocaefendi, 16 Eylül 1959’da Kısıklı’daki evinde vefat etti.
HAYATI ÇİLEYLE GEÇTİ
Kur’an eğitiminin yasak olduğu Milli Şef döneminde talebelerine İslâmî eğitim veren Tunahan’ın hayatı çileyle geçti. Hocaefendi, 1939 yılında ilim ve irşad vazifesini çekemeyenler tarafından ihbar edilerek, ilk defa tutuklandı.
Yapılan tüm baskılara ve takibatlara rağmen, ilim öğretmeye devam etti. Vaizlik maaşını talebelere vererek yüzlerce kişiyi okutup, ilim adamı olarak yetişmesini sağladı.
1944 yılında ikinci defa tutuklanarak, Birinci Şube tabutluklarında, bu defa 8 günlük bir işkenceye tâbi tutuldu. Vaizlik belgesi, o günkü hükümet tarafından, 1946 yılında resmen elinden alındı.
1949 yılında Kur’ân kurslarının açılmasına sınırlı da olsa müsaade eden kanun yürürlüğe girince, Süleyman Efendi Hazretleri’nin ilim öğretme faaliyeti bir nebze rahatladı.
PARA VEREREK ÖĞRENCİ OKUTTU
Dine ve dindara baskının arttığı Milli Şef döneminde dinden soğutulmaya çalışılan mütedeyyin Türk halkına din eğitimi veren nadir âlimlerden biri de Süleyman Hilmi Tunahan oldu. Birçok âlimin devlet baskısından korkarak, veremediği din eğitimini veren Tunahan Hocaefendi,
“Okutma imkânı yoktu, fakat okuyan dahi bulamadım. Bir zaman geldi mebus maaşı kadar para verip, talebe okutmak istedim, bulamadım. Parayı alıp kaçıyorlardı, çünkü korkuyorlardı. O zaman ümidim kırıldı. Bu ilimler yeryüzünden kaybolacak diye korkuyordum. Kızlarımı okutmaya başladım. İleride torunlarım olursa onlara öğretirler ve böylece bu ilimler yeryüzünden kaybolmaz dedim. Fakat sonradan Cenab-ı Hak sebepler halketti ve okutma imkânı buldum” sözleriyle nasıl talebe bulduğunu açıklamıştı.
DUA ETTİĞİ İÇİN İFADE VERMİŞTİ
Tunahan Hazretleri, 1956 yılında Fransa’nın sömürgesi altında yaşayan Cezayirli Müslümanları düşünerek vaazlarında, “Müslüman kardeşlerimize dua edelim” dediği için defalarca karakola çağırıldı ve ifadesi alındı.
Kaynak: Vakit
(www.timeturk.com - Cuma 17.09.2010 - 11:32)
16 Eylül 1959’da vefat eden Hilmi Tunahan, 1888’de Silistre’de doğdu. Tunahan, Süleymaniye Camii medreselerinden Medresetü’l-Mütehassisîn’in tefsir ve hadis kısmına devam etti. Son derece parlak bir zekâya sahip olan Süleyman Hilmi Tunahan, 1919 senesinde birincilikle mezun olarak, aynı sene Medresetü’l-Kuzati’ye başlayıp hukuk eğitimini de dereceyle bitirdi. Uzun müddet İstanbul’un önemli camilerinde halka vaaz ederek, insanlara İslâmiyet’in emir ve yasaklarını anlatan Hocaefendi, 16 Eylül 1959’da Kısıklı’daki evinde vefat etti.
HAYATI ÇİLEYLE GEÇTİ
Kur’an eğitiminin yasak olduğu Milli Şef döneminde talebelerine İslâmî eğitim veren Tunahan’ın hayatı çileyle geçti. Hocaefendi, 1939 yılında ilim ve irşad vazifesini çekemeyenler tarafından ihbar edilerek, ilk defa tutuklandı.
Yapılan tüm baskılara ve takibatlara rağmen, ilim öğretmeye devam etti. Vaizlik maaşını talebelere vererek yüzlerce kişiyi okutup, ilim adamı olarak yetişmesini sağladı.
1944 yılında ikinci defa tutuklanarak, Birinci Şube tabutluklarında, bu defa 8 günlük bir işkenceye tâbi tutuldu. Vaizlik belgesi, o günkü hükümet tarafından, 1946 yılında resmen elinden alındı.
1949 yılında Kur’ân kurslarının açılmasına sınırlı da olsa müsaade eden kanun yürürlüğe girince, Süleyman Efendi Hazretleri’nin ilim öğretme faaliyeti bir nebze rahatladı.
PARA VEREREK ÖĞRENCİ OKUTTU
Dine ve dindara baskının arttığı Milli Şef döneminde dinden soğutulmaya çalışılan mütedeyyin Türk halkına din eğitimi veren nadir âlimlerden biri de Süleyman Hilmi Tunahan oldu. Birçok âlimin devlet baskısından korkarak, veremediği din eğitimini veren Tunahan Hocaefendi,
“Okutma imkânı yoktu, fakat okuyan dahi bulamadım. Bir zaman geldi mebus maaşı kadar para verip, talebe okutmak istedim, bulamadım. Parayı alıp kaçıyorlardı, çünkü korkuyorlardı. O zaman ümidim kırıldı. Bu ilimler yeryüzünden kaybolacak diye korkuyordum. Kızlarımı okutmaya başladım. İleride torunlarım olursa onlara öğretirler ve böylece bu ilimler yeryüzünden kaybolmaz dedim. Fakat sonradan Cenab-ı Hak sebepler halketti ve okutma imkânı buldum” sözleriyle nasıl talebe bulduğunu açıklamıştı.
DUA ETTİĞİ İÇİN İFADE VERMİŞTİ
Tunahan Hazretleri, 1956 yılında Fransa’nın sömürgesi altında yaşayan Cezayirli Müslümanları düşünerek vaazlarında, “Müslüman kardeşlerimize dua edelim” dediği için defalarca karakola çağırıldı ve ifadesi alındı.
Kaynak: Vakit
(www.timeturk.com - Cuma 17.09.2010 - 11:32)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder