Ağa Camii'nin önünde Kur'an tilavetiyle başlayan eylem, İstiklal caddesindeki yürüyüşle devam etti. Ellerinde Kur'an-ı Kerim ve Amerika karşı dövizler taşıyan eylemde kadın ve çocukların da katılması dikkat çekti.
"Amerika'da Jones adlı Siyonist güdümlü bir papaz, 11 Eylül Kur'an yakma günü adı altında şeytanca bir planı gündeme getirmiş. Daha sonra geri adım atarak bu planı gerçekleştirmeyi askıya aldığını söylemiş olsa da ne yazık ki 11 Eylül günü yine Newyork'ta başka bir azılı İslam düşmanı Amerikalı, eline aldığı Kur'an-ı Kerim'in sayfalarını yıkarak teker teker ateşe vermiştir" dedi.
Olayın Müslümanlar açısından çok büyük acı bir olay olduğunun göstergesi olarak :
"İnnalillahi ve innalillahi raciun" diyen Şirin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu alçakça, şeytanca saldırı, yeryüzündeki tüm Müslümanların en mukaddes değeri olan Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılmış olmakla birlikte yıllardır sürdürülmekte olan İslam düşmanlığına bir yenisi daha eklenmiş oldu.
İşte bizler, Türkiyeli Müslümanlar olarak diğer şehir ve ilçelerde düzenlenen protesto gösterilerinin devamında, kardeşlik platformu olarak bu alçakça girişimi telin etmek, Kur'an'a olan bağlılık ve sadakatimizi göstermek, Kur'an'ın hayatımızın rehberi olduğunu haykırmak ve inşaallah Kur'an'ın gölgesinde özgür bir dünya idealimizi ve hedefimizi bir kez daha tekid etmek üzere burada toplandık"
Keşmir'de düzenlenen Kur'an protestolarında 20'den fazla Müslümanın şehid olduğunu hatırlatan Şirin;
"Biz, o şehitlerin de hörmetini gözeteceğimizi ve inşaallah, Kur'an düşmanlarından hesap sorulacağı gününe ulaşacağımızı ilan ediyoruz" dedi.
Irmak: Kur’an’a En Büyük Saldırı, Onunla Aramızdaki İlişkiyi Zayıf Tutmaktır."
Eylemde söz alan Necmettin Irmak ise ;
"Bu Kur'an'ı biz indirdik ve onu koruyacak olan da biziz" ayetine dikkat çekerek "Rabbim, inşaaallah bizleri Kur'an'ı koruyacak olan muttakilerden eyler" dedi.
Irmak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Allah'ın kitabı, indiği günden itibaren pek çok saldırıyla karşı karşıya kalmıştır.
Bu saldırılar, sadece Rabbimizin kitabına dönük değil. Rabbimizin daha önceki ümmetlere gönderdiği kitaplara da yapılmış.
Ve bugün saldırıyı yapanların kendilerince sahip çıktıklarını zannettikleri İncil'e de aynı şekilde saldırılar yapılmış. Hz. Musa'ya indirilen Tevrat'a da Hz. Davut'a indirilen Zebur'a da her türlü saldırı yapılmış.
Ellerinde tuttukları İncil'i, tahrif etmişler ve onu kendi keyiflerine kendi heva ve heveslerine uydurmuşlardır.
Aynı sapkınlığı Rabbimizin son kitabı Kur'an'a yapamadıkları için onun kendi şahsına yönelik saldırılarda bulunmaktalar.
Kendilerince bunu, Allah'ın kitabını ayaklar altına aldıklarını zannederek, kendi kitaplarının bereketine indirmeye çalışmışlar. Haddizatında kardeşler, bu tavrı sergileyenlere üzülmekten başka diyeceğimiz bir şey yok. Acıyoruz.
Hakikaten de aşağılık, düşünmeyen, akıl etmeyen, hakikatin peşinde olmayan, açıp da okuyup da ne dediğinin farkında bile olmayan zavallı mahlûklar.
Allah'ın kitabına yapılabilecek saldırının belki de en büyüğü, Allah'ın kitabıyla ilişkileri zayıf tutmak, onu anlamaya çalışmamak ve onunla aramızdaki ilişkiyi, Rabbimizin bizden istediği şekilde gerçekleştirmemek olsa gerek.
Bu zavallı mahlûklar, Allah'ın kitabına karşı bu saldırıyı yapıyorlar. Eyvallah.. Geçmişte de yaptılar. Ataları da aynı şeyi yaptı kardeşler.
Haçlı saldırıları denilen o aşağılık, zavallı saldırıların, sadece Kudüs ya da Filistin'e yönelik olduğunu mu zannediyorsunuz. En başından beri onların bir tek hedefi var.
Allah'ın kullarını sıratı müstakime, hidayete ileten Kur'an ile insanlar arasında bir uçurum bir engel oluşturmak ve insanların Kur'an'a ulaşmasını engellemek.
Bu böyle... Bugünkiler de aynısını yapıyorlar. Irak'a saldırırken Afganistan'ı işgal ederken "haçlı" saldırısı demediler mi? Siz, bu saldırıların arkasında sadece ve sadece bir toprak ya da emperyalist düşünce olduğunu mu zannediyorsunuz?
Hayır! Hayır! Onlar da biliyorlar ki yeryüzünde kurmaya çalıştıkları o iğrenç istikbari düşünceleri, ancak ve ancak bu Kur'an'a tutunulduğu, bu Kur'an'la yaşanıldığı sürüce, bunun emir ve şeriatıyla hayata yön verildiği zaman mümkün olmayacak.
Evet, geçmişteki ataları olduğu gibi şimdi de torunları saldırıyor. Ama biz, iman ettiğimiz Kur'an'daki "Onu biz indirdik ve onu koruyacak olan da biziz" ayetinin kıyamete kadar geçerli olduğunu da biliyoruz.
Rabbimiz vaadinden asla caymaz. Gün gelecek, Rabbimizin bu ayetlerinin bu Kur'an'ın ahkamının bütün yeryüzünde hâkim olduğunu göreceğiz.
Zaten Allah'ın bizden istediği de budur kardeşler. Din sadece Allah'ın oluncaya, yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar onlarla mücadele bilinci içerisinde olduğumuzu ilan ediyoruz.
Onlar yapacaklarını yapıyorlar. Ama ben, bize ait iki hususu hatırlatmak istiyorum. Allah'ın kitabına sahip çıkmak, onun destekçisi ve muhafızı olmak sadece ve sadece ona yönelik saldırıları protesto etmekle olmaz. Bunu biliyorsunuz.
Allah'ın kitabının yanında olmanın tek yolu, onunla aranızdaki ilişkiyi düzeltmektir. Onu her gün başucu, başvuru kaynağı olarak elinize almak, onunla aranızdaki mesafeleri kaldırmak, onun içerisinde ne olup bittiğinin farkına varmak.
Bugün saldırıların esas sebebi budur. Bizim, Allah'ın kitabıyla aramızdaki ilişkideki zayıflıktır. Biz, Müslümanların Rabbimizin kitabına ittiba etmekteki zayıflığımızdır. Allah der ki "Ey iman edenler! Sakın ve sakın ola ki Allah'ın resulünün önüne geçmeyin."
“Bu ne demektir kardeşler? Allah'ın kitabını bırakıp, kendi heva ve heveslerinize, kendi çıkar ve menfaatlerimize göre hareket etmek, kendi mantığımızla oluşturduğumuz bir hayat tarzını vazgeçilmez kılmak ve sonra da dönüp Kur'an'a bakmamaktır.
Efendimizin (S.A.V.) mahşer günündeki şikâyetini hatırlıyorsunuz değil mi? "Ya rab işte bu ümmet bu Kur'an'ı terkedilmiş bıraktı". İstediğiniz kadar bağrınıza basın, istediğiniz kadar başınızın üstünde tutun, evlerinizin en üst yerlerini Kur'an'a ayırın, eğer Kur'an'a göre bir yaşam için uğraşmıyorsanız, kafalarınızı ve kalplerinizi Allah'ın kitabıyla şekillendirmiyorsanız Resulullah'ın şikâyetinden nereye kaçacağız kardeşler?
Ne zaman Kur'an'ı terkedilmiş bırakmaz isek ne zaman yaşantıyla düşünceyle eylemle Kur'an'ın ahkamını hayatımıza hakim kılarsak ve Kur'an'ın içerisinde ne var ne yok diye biraz uğraşır didinir, çabalarsak kardeşler, bu saldırıların hiçbir kadri kıymeti kalmayacak. Değil mi ki biz, izzet ve şerefimizi kitaptan aldık. Hiçbir düşmanın bize yapabileceği bir şey yok. Uyanık olmak gerekiyor kardeşler.
Son olarak Rabbimiz kitabında der ki kardeşler "Bu Kitab, en sağlam olana götürür." Dosdoğru yola bu Kur'an bu kitap ulaştırır. Allah'ın kitabıyla aranızdaki ilişkiyi düzeltin, engelleri kaldırın. Allah'ın gönderdiği kitaba kulak verin. Onun öğretilerinden vazgeçmeyin. Onun öğrenmenin, kurtuluşa ermenin bir tek yolu, Allah'ın kitabıyla aranızdaki ilişkiyi düzeltmektedir.”
Amerikan bayraklarının da yakıldığı eylem, okunan basın açıklaması ve duanın ardından olaysız bir şekilde sona erdi.
Çılgın Girişime İslam Dünyasından Tepki Yağmıştı
Bilindiği üzere rahip Terry Jones ABD'nin Florida eyaletinin Gainesville kentinde 11 Eylül'de Kur'an-ı Kerim'i yakacağını açıklamış ve sonrasında bu çılgın girişiminden geri adım atmak zorunda kalmıştı.
Fakat ABD'li rahibin skandal planından esinlenen Derek Fenton ise 11 Eylül saldırılarının yıldönümünde Kur'an ı Kerim sayfalarını yakmıştı. Amerika’nın yanı sıra Kudüs’te de bir grup Yahudi, Kur’an’ı Kerim’i parçalayarak, çiğnemişti.
Amerika ve Kudüs’teki Kur’an-ı Kerim’i hedef alan bu tür saldırılara karşı İslam dünyasının farklı bölgelerinde protesto gösterileri düzenlenmişti.
Pakistan, Afganistan, Filistin, Irak, İran, Keşmir ve diğer İslam beldelerinde sokaklara dökülen binlerce Müslüman, ellerinde Kur’an-ı Kerim’lerle Amerika’yı kınamıştı.
Halkların meydanlara inmesine ilave olarak, İslam dünyasındaki lider, alim ve aydınlar, Kur’an-ı Kerim’i yakma girişimini, bir kaç kişinin işi olmayıp, batının İslam’a karşı sürdürdüğü komplo ve saldırılarının bir parçası olduğunu savunmuştu.
ABD Başkanı Barack Obama’ya çağrıda bulunan aydınlar “Eğer sen bu suçtan beriysen, sorumluları, Kur’an-ı Kerim’i yakanları cezalandır” mesajını iletmişti.
(Haber ve Fotoğraflar: www.timeturk.com - Pazar 19.09.2010 - 21:31)