13 Ocak 2019 Pazar

"GELENEKSEL MAÇKA LİVERA KALANDAR FESTİVALİ" BU AKŞAM GERÇEKLEŞTİRİLECEK

TRABZON – Trabzon'un Maçka İlçesi Yazlık (Livera) Köyü 4.Geleneksel "KALANDAR GECESİ" 13 Ocak 2019 Cumartesi günü akşamı çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Her yıl olduğu gibi bu yılda da Ocak ayının 13. gecesini 14'e bağlayan Cumartesi gecesi yöremizde kutlanılan Geleneksel "KALANDAR Gecesi" Maçka İlçesi'nin Yazlık (Livera) köyünün meydanında; Maçka Kaymakamlığı, Maçka Belediyesi ve özellikle Yazlık köyünün değerlerinden iş adamı Salih Turan YEŞİLBAŞ ve desteğini esirgemeyen diğer köylülerle "4. Geleneksel Livera Kalandar Festivali" adı altında Yazlık Köyü Muhtarlığı, Sumela Maçka Havacılık ve Doğa Aktiviteleri Derneği (SUMAHA), Maçka Turizm İktisadi ve Sosyal Atılım Derneği (MATİKSAD), Maçka Yazlık Köyü (Livera) Kültürel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve köy halkının organizasyonu ile icra edilecektir.

Tarih: 13 Ocak 2019 Pazar
Yer: Yazlık Köyü (Livera) - Köy Meydanı / Maçka - Trabzon
Saat: 18:00 - 24:00

NOT: Ulaşım; Livera Kalandar Festivali'ne Trabzon merkezden katılmak isteyen misafirlerimiz aşağıdaki belirtilen servislerle iletişim kurabilir.

- Trabzon kalkışlı - Trabzon dönüşlü
- Kalkış saati 17:00 meydan

Bil Edinmek İçin:

- Ulaşım-1: 05321709154
- Ulaşım-2: 05302419332
- Ulaşım-3: 05347888961
- Ulaşım-4: 05357809121

Maçka merkezden katılacak misafirler ise; "Maçka Saat Kulesi" yanından 17:00'da kalkacak minibüslerle etkinliğe katılabilir.

13.01.2019

12 Ocak 2019 Cumartesi

ORTAHİSAR'DA, TOPRAK KAYMASI SONUCU ZORUNLU SU KESİNTİSİ!

TRABZON - Trabzon Büyükşehir Belediyesi TİSKİ Genel Müdürlüğü'ne bağlı Esiroğlu İçme Suyu Arıtma Tesisinden Ortahisar ilçesinin muhtelif bölgelerinde bulunan içme suyu depolarına su arzı sağlayan 1.6 metre çapındaki ana isale hattında, toprak kayması sonucu yaşanan arıza nedeniyle zorunlu olarak su kesintisine gidilmiştir.



TRABZON BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (BASIN YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER DİRESİ BAŞKANLIĞI) AÇIKLAMAI ŞÖYLE:

"Ortahisar ilçesinin Kutlugün Mahallesi'nde yaşanan arızanın giderilmesi için TİSKİ Genel Müdürlüğü ekiplerince çalışmalara ivedilikle başlanmıştır. 15 metre derinlikte bulunan ana isale hattına müdahale edilmesi için içme suyu depolarına su nakli zorunlu olarak durdurulmuştur. İçme suyu depolarındaki su stokları tükendiğinde bazı mahallelerimizde su kesintisi yaşanacaktır.

1 Nolu Beşirli, 2 Nolu Beşirli, Karşıyaka, Fatih, İnönü, Yenimahalle ve Toklu mahalellerinde; bu gün (12 Ocak) saat 14.30 itibariyle su kesintisi başlayacak olup, bu mahallelere yarın (13 Ocak) saat 06.00 itibariyle yeniden su verilecektir.

1 Nolu Erdoğdu, 2 Nolu Erdoğdu, Yeşiltepe ve Aydınlıkevler mahalelerinde; su kesintisi bu gün (12 Ocak) saat 14.30'da başlayacak olup, yarın (13 Ocak) saat 08.00 itibariyle bu mahallelere yeniden su verilecektir.

3 Nolu Erdoğdu, Soğuksu, Beştaş, Aktoprak, Bahçecik (Cezaevi çevresi) ve Çamoba mahallelerinde; su kesintisi bugün (12 Ocak) saat 15.00 itibariyle başlayacak olup, yarın (13 Ocak) saat 21.30 itibariyle yeniden su verilecektir.

Kalkınma ve 2 Nolu Bostancı mahallelerinde; su kesintisi bu gün (12 Ocak) saat 15.00 itibariyle başlayacak olup, yarın (13 Ocak) saat 08.00 itibariyle yeniden su verilecektir.

Üniversite, 1 Nolu Bostancı, Kanuni ve Konaklar mahallelerinde; su kesintisi bugün (12 Ocak) saat 17.00 itibariyle başlayacak olup, yarın (13 Ocak) saat 11.00 itibariyle yeniden su verilecektir.

Bu mahalleler dışındaki mahallelerde de su kesintisi yaşanabilecektir. Bu süre zarfında vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için TİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından mahalle aralarında tankerlerle su bulundurulacaktır.

Hemşehrilerimizin mağduriyet yaşamaması için tedbirli olmaları önem taşımaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunulur."

12.01.2019

İŞGAL ALTINDAKİ "DOĞU TÜRKİSTAN (UYGUR TÜRK CUMHURİYETİ)"

İŞGALCİ ÇİN ZULMÜ ALTINDA EZİLEN İSLAM ÜLKESİ: DOĞU TÜRKİSTAN (UYGUR TÜRK CUMHURİYETİ)

Burada; Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine reva görülen vahşiyane Çin zulmünün altında inleyen Doğu Türkistan'ın kısa tarihi anlatılmaktadır. Uygur Türkleri, bağımsızlık uğruna ölüme seve seve gitmeye hazır bir millettir. Bunu en iyi Çinliler bilmektedir. Tam Bağımsızlık aşkı Türklerin sönmeyen ateşidir.

İŞGAL ALTINDAKİ "DOĞU TÜRKİSTAN (UYGUR TÜRK CUMHURİYETİ)"

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti (Çin’in işgalindeki UYGUR TÜRK CUMHURİYETİ), makûs kaderinden asırlardır kurtulamamış, bir taraftan Rusya diğer taraftan Çin’in kıskacı arasında sıkışarak hayat mücadelesi vermeye çalışmaktadır.

Doğu Türkistan, yüzölçümü itibariyle 1.828.418 kilometrekaredir. Doğu Türkistan; Tibet, İç Moğolistan ve Mançurya gibi Kızıl Çin müstemlekeleri dâhil, bütün Çin topraklarının beşte birini teşkil etmektedir. Fakat zengin petrol yataklarına sahip olması ve son dönemlerde Çin-Rusya arasındaki enerji yakınlaşmalarının kesiştiği bölge olması hasebiyle bölgenin önemi daha da artmıştır.

Doğu Türkistan, Türklerin eski yerleşme alanlarından biridir. Bölgeye ilk hâkim olan Türk Devleti, Hunlardır. M.Ö. 300 yıllarından itibaren Türk birliğini kurma çabalarına giren Hun Devleti, Doğu Türkistan'ı kendisine bağlamıştır. Doğu Türkistan coğrafyası bu tarihten sonra sırasıyla; Hun (M.Ö. 220-M.S. 386), Tabgaç (386–534) ve Göktürk (550–840) hâkimiyetinde kalmıştır. Uygur Türkleri; 840 yılında bölgeye yerleşmiştir.

840 yılında Kırgızların Uygur başkentine girmesinden sonra Uygurlar kendilerini toparlayamamışlardır. Bir kısmı Kuzey Çin tarafına (Kansu bölgesine), bir kısmı da bugünkü Doğu Türkistan (Turfan ve Kaşgar) tarafına göç etmişlerdir. Bu bölgede kurulan Uygur Devleti, Cengiz istilasına kadar varlığını devam ettirmiştir.

Doğu Türkistan'a göç eden Uygur Türklerinin başında Vu-hi Tegin’in kardeşi Ngo-nie Tegin bulunuyordu. Bunlar, 840’ta Kara-balasagun’da istilacılar tarafından öldürülen Uygur kağanının yeğeni Mengli’yi kağan seçerek, 856’da Doğu Türkistan toprakları içinde 3. Uygur Devleti’ni kurmuşlardır. Uygur Devleti, Karahanlı Devleti ile X. yüzyılın sonlarına doğru birleşinceye kadar hüküm sürmüştür.

Yedisu tarafına göç eden Uygurlar, kendilerinden evvel buraya kadar gelerek yerleşik hayata geçen ve Tibetlilerle olan savaş sırasında Doğu Türkistan'ın güney taraflarına kadar gelen (Kaşgar, Yarkent, Hoten) Uygur Türkleriyle kaynaşmışlardır. Uygurlar, Karluk Türkleriyle birleşerek, 880'de Karahanlı Devletini kurmuşlardır. Doğu Türkistan daha sonra Kara Hoca Uygur Hanlığı (846–1218) ve Türk-Moğol İmparatorlu hâkimiyeti altında kalmıştır (1218–1759).

1750’de Çin işgali başlamış ve 1862 tarihine kadar sürmüştür. Bu süre içinde Doğu Türkistan'da 42 isyan hareketi olmuştur. 1863'te Mehmed Yakup Bey, Kaşgar merkez olmak üzere devlet kurmayı başarmıştır. Bu devlet, Osmanlı Hükümdarı Sultan Abdülaziz'den istedikleri yardımı almışlardır. Mehmed Yakup Bey, en büyük desteği ise Osmanlı Hükümdarı II. Abdulhamid Han'dan görmüştür.

Desteğe rağmen kurulan devlet uzun ömürlü olamamıştır. Yakup Bey'in 1877 yılında vefat etmesi üzerine Çin, hemen Doğu Türkistan'a saldırmıştır. 18 Mayıs 1878'de Doğu Türkistan'ın tamamını işgal etmiştir. 18 Kasım 1884’te Çin imparatorunun emriyle 19. eyalet olarak Şin-cang (Xin Jian  ‘Yeni Toprak’) (Sincan) adıyla doğrudan Çin İmparatorluğuna bağlanmıştır.

1931 yılında Kumul kentinde bağımsızlık mücadelesi neticesinde bölgedeki Çinlilere karşı zafer kazanılmış ve 12 Kasım 1933'te Kaşgar'da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. Hoca Hacı Niyaz, cumhurbaşkanı ilan edilmiştir.

Rus-Çin rekabetinden dolayı isyana destek veren Rusya daha sonra kendi egemenliğindeki Türklere (Batı Türkistan) kötü örnek olacağı korkusuyla isyan sonrasında Çin’e destek vererek, kurulan devletin yıkılmasına yardımcı olmuştur.

Mücadele devam etmiş, 1944 yılında Gulca'da Çinlilere karşı yine galip gelinmiştir. Ayaklanmaya destekleyen Rusya, Gulca'da 1944 yılı Ekim ayında Şarkî Türkistan Cumhuriyeti'nin kurulmasına yardımcı olmuştur.

Gulca, Tarbagatay ve İli şehirlerini içine alan bu cumhuriyet bölgedeki Çin kuvvetlerini yenmiştir. Ancak Rusya bu hızlı gelişmelerden korkup bu Cumhuriyetin yöneticilerini Çinliler ile anlaşmaya zorlamışlardır. 1946 yılında iki hükümet arasında 11 maddelik bir metin imzalanıp, birleşik hükümet kurulmuştur. Böylece bu devlet de, Rusya’nın olumsuz tutumu neticesinde ortadan kalkmıştır.

Bu arada Mao, Çin’e hâkim olmayı başarmıştır. 1949 Eylül'ünde Doğu Türkistan’daki Çin birliklerinin komünist Çin hükümetine bağlılıklarını bildirmelerine üzerine Çin hiçbir askeri güç kullanmadan Doğu Türkistan'ı işgal etmiştir.

Günümüzde Doğu Türkistan Ve Uygur Türklerinin Durumu
                      
Uygurların, bu gün nüfusları; Çin katliam ve soykırımlarına rağmen 35 milyonu geçmektedir, büyük çoğunluğu % 99'dan fazlası Sünni Müslüman'dır. Sadece Çin’in Kansu bölgesinde yaşayan ‘Sarı Uygurlar’ Budist’tir, sayıları 20 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

Ulusal başlıkları ‘Doppa’dır. Geleneksel yemeklerinin başında tandır ekmeği ‘Nan’ gelir. Uygur erkeklerinin büyük iştahla yediği Legmen de bu hamur işlerindendir.

Anavatanları Doğu Türkistan (Uygur özerk bölgesi)'in dışında Batı Türkistan'da, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan'da önemli sayıda Uygur kökenli Türk vardır.

Ayrıca; Türkiye, Suudi Arabistan, Pakistan, Afganistan, Avrupa ülkeleri, Avustralya, Kanada ABD'de Uygur nüfusu bulunmaktadır.


12.01.2019

"ÇİN, DOĞU TÜRKİSTAN'DA SİSTEMATİK İŞKENCE, ASİMİLASYON ve SOYKIRIM UYGULUYOR!"

TRABZON ÜLKÜ OCAKLARI'NDAN DOĞU TÜRKİSTAN AÇIKLAMASI

"ÇİN, DOĞU TÜRKİSTAN'DA SİSTEMATİK İŞKENCE, ASİMİLASYON ve SOYKIRIM UYGULUYOR!"

TRABZON - Ülkü Ocakları Trabzon İl Teşkilatı adına İl Başkanı Emirhan BOSTAN, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleri hakkında basın açıklaması düzenlendi.

"MÜSLÜMAN DOĞU TÜRKİSTAN UYGUR TÜRKLERİNE SAHİP ÇIK!"

ÜLKÜ OCAKLARI TRABZON İL BAŞKANI EMİRHAN BOSTAN, YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASINDA:

"Trabzon'umuzun Değerli Basın Mensupları malum olduğu üzere uzun bir süredir Doğu Türkistan'da yaşanan insanlık dramı, eziyetler, zulüm hepimizi derinden yaralamaktadır. Katil Komünist Çin, Doğu Türkistanlı Müslüman Türk ailelerin evlerine Çinli erkekleri yerleştirerek namusumuza el uzatmaktadır. Yine aylardır devam eden sistematik işkence ve asimilasyon girişimi ise 1 milyondan fazla Müslüman Türk'ün toplama kamplarında esir edilerek özgürlüklerinin ellerinden alınmasıdır.

Ancak hayretle görmekteyiz ki, ülkemizdeki basın organları, sivil toplum kuruluşları, ufacık hadiselerde ortalığı ayağa kaldıran kesimler maalesef bu soykırıma karşı tepki koymaktan imtina ediyorlar, görmezden geliyorlar. Oysaki ne soydaşımız ne dindaşımız olan birçok ülke Çin’in bu soykırım girişimine insanlık adına tepki göstermekte, mazlum Doğu Türkistan coğrafyasına sahip çıkmaktadır. Ülkemizde ise Ülkücü Hareket ve Ülkü Ocakları dışında hassasiyet gösteren, inisiyatif alan maalesef başka kimse bulunmamakta. Acaba bu görmezden gelinme çabasının nedeni Doğu Türkistanlıların Türk olması mı, Müslüman olması mı? Yoksa menşei dışarda olan güruhlarım, STK'ların, partilerin katil Çin’den sağladıkları nüfuzu, finansı kaybetmemek için Çin sözcülüğüne soyunmalarından mı geliyor?

Çok kıymetli yerel basınımız aracılığıyla bir kez daha kıymetli Trabzonlu Hemşerilerimizin bilmesini isteriz ki, bizimle birlikte kimse ses çıkarmasa dahi Ülkü Ocakları olarak, Doğu Türkistan için duyarlılık oluşturmak namına usanmadan çaba göstermeye devam edeceğiz. Soydaşlarımıza her şartta sahip çıkacağız. Bu zulme dur demeye, (işgal altındaki) Doğu Türkistan Uygur Türklerine sahip çıkmaya bütün hemşerilerimizi davet ediyoruz."

12.01.2019

11 Ocak 2019 Cuma

ÇİFTÇİ SORUNLARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ İLE BAKANLIĞA SUNULDU!

TRABZON - Akçaabat Ziraat Odası Başkanı Mustafa Hikmet EYÜPOĞLU, Trabzon'lu çiftçilerin sorunlarını Ankara'da yaptığı görüşmelerde Trabzon Milletvekili Adnan GÜNNAR ile birlikte ve Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mustafa AKSU'ya iletti.

"BÖLGENİN KALKINMASI TARIMLA OLACAKTIR"

Akçaabat Ziraat Odası Başkanı Mustafa Hikmet Başkan Eyüpoğlu'nun 'Çiftçi Sorunları ve Çözüm Önerileri' dosyasında;

"1- Yağışlı iklime sahip bölgemizin ve engebeli arazi yapısından dolayı bölgeye uygun makine ekipman ihtiyacını ön plana çıkarmaktadır. Son yıllarda artan külleme hastalığı ile mücadele, fındıkta kalite ve verim kaybına neden olan zararlılarla mücadelede zamana karşı bir yarış söz konusudur. Yağışlı gün sayısının fazla oluşu ilaçlamanın kısa zamanda bitirilmesi mecburiyetini doğurmaktadır. Bu da ancak el arabası tipi pülverizatörler ile mümkün olacağından makine ekipman desteği yeniden yürürlüğe sokulmalıdır.
2- Yetersiz besleme fındık bitkisinde birim alandan elde edilen ürün miktarını düşürmektedir. Gübreleme her ne kadar el ile toprağa savrularak yapılsa da, bunların toprağa karıştırılma mecburiyeti vardır. Aksi halde çevre kirliliğinden tutun da, gübrelerin boşa kullanılmasına kadar birçok olumsuz durumun doğmasına neden olunacaktır. El traktörü ile toprak işleme ve gübrenin toprağa karıştırılması çok daha pratik olmaktadır. Bununla birlikte bölgeye özel paletli el traktörlerinin bölgemize kazandırılması bu tip makinelere talebi daha da artıracaktır.
3- Basınçlı sulama sistemlerinin 2020 yılına kadar devam eden hibe destek süresinin uzatılması bölgemiz açısından önemli bir taleptir. Bölgemizde hali hazırda 10 adet olan sulama sistemli fındık bahçesi sayısı çok daha artırılarak, Fertigasyon alışkanlığının yaygınlaştırılıp, birim alandan ortalama 300 kg/da verim elde edilen bahçeler oluşacaktır.
4- Yıl boyunca ılıman geçen ve yumuşak bir iklime sahip bölgemizde yağış birçok hastalığın tetikleyicisi ve ortam sağlayıcısı olmaktadır. Çilek yetiştiriciliğinin ve sebze üretiminin bölgemizde örtü altında yapılması çok daha akılcı bir yaklaşımdır. 500 m ² ebatında model seraların bölgemize kazandırılması her türlü sebze üretimi ve fide/fidan yetiştiriciliğini de bölgemizde mümkün kılacaktır. Örtü altı üretim modeli bu tarz yetiştiriciliği pratik ve ekonomik olarak bölgemiz çiftçilerine sunacaktır.

Kırsal Kalkınma Yatırımlarında

5- Kırsal Kalkınma yatırımlarının desteklenmesi projelerinde hibe başvurularında 3 yıl şartının kaldırılması,
6- Çiftçilik faaliyetlerinin yönelik başvurularda verilen hibe tutarlarının artan maliyetler oranında artırılması
7- Bölgede Soğuk hava depolarının yaptırılmasında destek alan yatırımcılara kapasite artırımı ve yeni tesis desteklemelerinin sağlanması;

DOKAP destelemelerinde
8- Dokap destekli proje uygulamalarında işletme maliyetleri 2016 yılında yapılan hesaplamalara göre fiyatlandırılmaktadır. 2019-2023 yılları arası yapılacak desteklemelerde yeni maliyetler göz önüne alınarak destekleme rakamları artırılmalı,
9- Büyük baş hayvan tesisi yapımında uygulanan 15 m2'lik alan şartı bölgemiz arazi yapısı ve kısıtlılığı göz önüne alınarak, 2 m2 dinlenme ve 8 m2 gezinti alanı olarak 10 m2 kareye indirilmeli;
10- Projeler içerisine hayvan alımları dâhil edilerek desteklenmelidir."

11.01.2019

'GÜLCEMAL II. ETAP' 22 OCAK'TA İHALEYE EDİLİYOR

TRABZON - Trabzon Büyükşehir Belediyesi, I. etap tahkimat ve dolgu çalışmalarını tamamladığı Sahil Dolgu (Gülcemal) Projesi'nin II. etap tahkimat ve dolgu işini 22 Ocak'ta ihaleye çıkartıyor.

"III. ETAP’TA SAHİL OLACAK!"

Sahil Dolgu (Gülcemal) Projesi'nin etap etap tamamlanacak büyük bir proje olduğunu ifade eden Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Gümrükçüoğlu:

"22 Ocak'ta II. etabın dolgu ve tahkimat işini ihale edeceğiz. Bu etap, I. etaptan Ayasofya Kavşağı'na kadar olan kısmi ihtiva ediyor. Bundan sonrada sıra III. etaba gelecek. Ayasofya Kavşağı’ndan Kemerkaya'ya kadar olan kısmı içeren III. etapta insanlarımızın denize girebileceği kumsal alanlar oluşturacağız. I. ve II. etapta toplamda 800 bin m2 alanı şehrimize kazandırmış olacağız" dedi.

Sahil Dolgu (Gülcemal) Projesi ile Trabzon'un, Karadeniz Bölgesi'nin en büyük yaşam alanını kazanacağını kaydeden Gümrükçüoğlu:

"Halkımızın denizle bağlantısı kesilmiş olan Beşirli ile Kemerkaya arasındaki bölgede bu önemli çalışmayı icra ediyoruz. Bu sayede Trabzon’umuzun denizle kesilen bağlantısı en güzel şekilde yeniden tesis edilmiş olacaktır. Burada asla düz dolgu yapmıyoruz. Trabzon sahilini adeta dantel gibi işliyoruz. Bu büyük alanın ne şekilde değerlendirileceği halkımızın talepleri doğrultusunda belirlenmektedir. Gülcemal Projesi tamamlandığında komşu illerin akın ettiği, turizme büyük katkısı olacak, misafirlerinin hiç sıkılmadan saatlerce vakit geçirebileceği çok önemli bir yaşam alanı kazanmış olacağız" diye konuştu.

11.01.2019

AKP VAKFIKEBİR İLÇE BAŞKANI UZUN'DAN '10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ' MESAJI

TRABZON - AK Parti Vakfıkebir İlçe Başkanı Ahmet UZUN, '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' dolaysıyla kutlama mesajı yayınladı.

AK Parti Vakfıkebir İlçe Başkanı Ahmet UZUN'un Mesajı Şöyle:

"Ülkemizin yönetimi ve milletimiz arasında çok önemli bir köprü görevi gören basınımız demokrasinin ve cumhuriyetimizin kökleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Türk basını, tarihin her döneminde yurttaşlarımızın gözü, kulağı, sesi olma ve kamuoyunun haber alma hakkına katkıda bulunma görevini ilkeli, tarafsız, sorumlu gazetecilik anlayışı içerisinde başarıyla yerine getirmektedir. Özgürlüğü, kişisel kaygıların ötesinde, ahlaki ve toplumsal sorumluluk adına doğrunun ve gerçeğin tespiti için kullanan gazeteciler, dünyada ve ülkemizde açık toplumun güvencesidirler. Kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getiren gazetecilerin toplumsal olayların aydınlatılması ve halkın bilgilendirilmesi konularında etkin rol oynayan gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlar, meslek hayatlarında başarılar dilerim."

11.01.2019